Ana Sayfa
İletişim
Bize Ulaşın
Üye Girişi
Ziyaretçi Defteri
Mobil Bölüm
Ana Sayfa Foto Galeri Video Galeri
ANA SAYFA  / KIZIL GÖZYAŞLARI

32-“AYDAMAKTAN AYDAVCI=SÜRMEKTEN SÜRÜCÜ”


32-“AYDAMAKTAN AYDAVCI=SÜRMEKTEN SÜRÜCÜ”



 Paylaş
 08 Mayis 2020 22 : 24 

KIZIL GÖZYAŞLARI-32


Köyün derneği için öğrencisi kalmayan okulu köy derneği için tamiratını yapan İslam Bey’e gençlerden izin alarak Eşref Bey ve Köyün İmamı ile birlikte yolumuza devam ettik.

Lezgi köyünün aşağısında, yol kenarında küçük bir cami vardı. Caminin önündeki çeşmeden şırıl şırıl su akıyordu. Çeşmenin önünde hayvanların su içmesi için taştan yapılmış bir oluk gözüme ilişti. Aynı bizim köyün ortasındaki Bayram Çeşme'nin oluğuna benziyordu bu. Oluğun üzerinden taşan sular önce yola, sonra da aşağıdaki dereye dökülüyordu.

Çeşmenin üzerinde tahtadan yapılmış oturaklar üzerinde bir kaç yaşlı kartbabay (dede) kendi aralarında sohbet ediyordu. Kartbabayların simalarına bakınca aynı bizim köydeki kartbabaylarga oşadıklarını(benzediklerini) fark ettim. İnsanlar bu kadar mı birbirine benzer diye de hayret ettim.

Lezgi köyünde tabiat da kartbabaylar da tıpa tıp bizim köye benziyordu. Bu köyde de benim gelenek ve göreneklerim yaşıyordu, çiğ börekler, katlamalar, göbeteler, kaşık börekler, irimşik böreklerpişiriliyordu. Bu köyde yaşayan insanlarım da Cennet Vatan Kırım'dan göç etmek zorunda kalan mazlum bir milletimin torunları idi. Bu yüzden kendimi Kalecikkaya köyünde gibi hissetim.

Kartbabaylara selam verip, yanlarına oturdum, kendileriyle konuştum, kendimi tanıttım. Konuştuğumuz dilde aynıydı. Yalnız kartbabaylar okul tamiratını yapan gençler gibi bana fazla yakınlık göstermediler nedense. Bu da benim çok ağrıma gitti. Hayatımda da ilk defa köyümüzün haricinde bir Tatar köyünü ziyaret ediyor ve yaşlılarla konuşuyordum. Umduğum ilgiyi göremeyince hayal kırıklığına uğradım desem yalan olmaz.


Her neyse.

Tekrar imamın evine geldik. İmam hazretleri yirmi beş yıldır bu köyde imamlık yapıyormuş. Bu köye yerleşmiş. Geniş bir bahçe içine çok güzel iki katlı bir ev yapmış. Elinden de her iş geliyormuş. Evin alt katını marangoz atölyesi, demir doğrama atölyesi yapmış. Köyün ağaç ve demir işlerini boş zamanlarında yaparak ek gelir elde ediyormuş. İmam hazretleri bu köyden biri olmuş. “Yakında da emekli olacağını “söylediğinde “bu köyde kalıp kalmayacağını” sordum. Aldığım cevap olumluydu: “Şükrü bey görmüyor musun evimi bahçemi? Buraları bırakıp da gidebilir miyim? Allah nasip ederse bu köyden ayrılmayı hiç düşünmüyorum” demişti.

Tatar olmayan imam arkadaşımız yirmi beş yıldır burada görev yaptığı için Tatarcayı ana dili gibi konuşuyordu. Kendisiyle zaman zaman Tatarca sohbet ettik. Köyümüzde anlatılan “Akıllı Mustafa Akay” ile ilgili fıkraları anlattım, oda bize “Akıllı Ahmet Akayla” ilgili fıkraları anlattı, hepimiz gülüştük.

Benim konuşmalarımdan iyi Tatarca bilmediğimi herhalde anlamış ki “Şükrü bey sana bir kelime soracağım. Bu kelimenin Tatarca anlamını söylersen sen Tatarcayı iyi biliyorsun” dedi. Bende “sor?” dedim. Soruyu hemen patlattı:”Sizde şöföre ne derler? Hadi söyle bakalım?” dedi. Ben de hiç tereddüt etmeden şöför kelimesinin “f” harfini değiştirerek “şöpör” dedim.

“Hayır bilemedin. Şöföre Tatarca'da “aydavcı” denir, sen nasıl Tatarsın? Kendi dilini bile tam bilmiyorsun” dediğinde, bir Tatar olarak, benim ana dilimi benden daha iyi konuşan bir imamın karşısında büyük bir eziklik duydum.

Çocukluğumda babam bana “Balam mına tuvarlarnı (inekleri) Söğdözü'ne ayda (sür) “ derdi. İşte bu ayda(sür) kelimesinden sürücü anlamına gelen “aydavcı” kelimesi, “şöför” kelimesinin karşılığı idi. İmama hak verdim ve kendisini dilimizi bu kadar mükemmel öğrendiğinden dolayı da tebrik ettim.

İşte o gün bugün ben şöföre (sürücüye) “aydavcı” diyorum. İsterseniz siz de bu kelimeyi kullanın;güzel bir kelime aydamaktan (sürmekten) aydavcı (sürücü)......

Kulağa da hoş geliyor değil mi?

Aydavcı Rüstem valizlerimizi otobüsün arkasına yerleştirdi; otobüsün bagajı küçük olduğundan almamıştı bir kısmını. Geri kalan valizleri de otobüsün koltukları arasındaki boşluğa koydu. Arkadaşlarımızın çoğu arka koltuklara oturabilmek için valizlerin üzerinden atlamak zorunda kaldılar.

Hepimiz otobüse bindik. Akmescit'teki otelimize yerleşmek için hareket ettik.

Aydavcının yanında en önde oturan Akif ayağa kalkarak “Arkadaşlar şu anda saat on yedi. Şimdi kalacağımız otele gideceğiz. Otele yerleştikten sonra akşam bir Tatar Evine gideceğiz. Orada yemeğimizi yiyeceğiz. Bu Tatar Evi'nde dünyanın bir çok yerinden gelmiş şairlerle tanışacağız. Server Qakura da ekibi ile orada olacak. İyi bir gece geçireceğimizi umuyorum Saat yedide otelin önünden hareket edeceğiz. Herkes bu saate kadar duşunu alsın. Biraz dinlensin.”dedi.

Devamı haftaya

 

 
Haber :
Bu Haber 2073 defa okundu
 
Anahtar Kelimeler :kızıl gözyaşları, Kırım, vatan. aydavcı, aydamak,

YORUM EKLE
TAVSİYE ET

 Yorumlar ( 0 )

Henüz bir yorum yapılmamış

İlgili Haber
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Kırım haritası
İzlenme : 5759
Alacamızın Mecnunları
İzlenme : 5749
Semer
İzlenme : 3162
Mustafa Abdülemil Kırımoğlu ve Cengiz Dağcı
İzlenme : 2542
Çok Okunanlar
BUGÜN BU HAFTA BU AY

 

 

 

Sosyal ağlarda bizi takip et
Copyright © sukrubilgili.net.tr