Ana Sayfa
İletişim
Bize Ulaşın
Üye Girişi
Ziyaretçi Defteri
Mobil Bölüm
Ana Sayfa Foto Galeri Video Galeri
ANA SAYFA  / MAKALELER-ANILARIM

VATANI İÇİN KENDİNİ FEDA EDEN NESİL “78 KUŞAĞI!....”


VATANI İÇİN KENDİNİ FEDA EDEN NESİL “78 KUŞAĞI!....”



 Paylaş
 05 Aralik 2016 11 : 24 

VATANI İÇİN KENDİNİ FEDA EDEN NESİL
“78 KUŞAĞI!....”

Bu yazı “Vatanı Kurtarmak İçin Soyunan Gençlere “ithaf olunur.

Çünkü “Geçmişten ders almayan geleceği tayin edemez.”

“Bizim gençliğimizin önünde “68 Kuşağı” diye bir nesil vardı.

Bu kuşak, o yıllarda, ülkemizin gündemini hayli meşgul etmişti.

Hatta her konuşmalarında ‘68 kuşağı olan bizler........’ diye söze başlarlar, kendilerinin de “Toplumun Aydını” olduklarını söylerlerdi...

Ben de, bizim kuşağı; yani 1958 doğumlu olup, emekliliği gelmiş, emekli olmuş veya benim gibi emekli olmak için yavaş yavaş bavullarını toplamaya hazırlanan, bu günlerde ellisine merdiven dayamış, üniversite yıllarını da 1978 ve sonrasında tamamlamış veya bazı nedenlerden dolayı bitirememiş “Genç-İhtiyar Delikanlıları” “78 Kuşağı” olarak adlandırdım.

Bizden önceki ağabeylerimizden bizlerin neyi eksik; yoksa, bizim başımız kel mi?

Onlar “68 Kuşağı “ise bizler de “ 78 Kuşağı”yız.

Bizden sonraki nesil kendilerini hangi kuşak olarak tanımlıyor ?

Onu bilmiyorum.

Bizim neslin de ülkenin gündeminde en azından “68 Kuşağı” kadar meşgul ettiğine inanıyorum.


“78 Kuşağı” olan bizler, bir ateş çemberinden geçtik; kimimiz bu çemberi geçemeden “Ebedi Aleme” göç etti, kimimiz sakat kaldı, kimimiz hapishanelerde çile çekti, kimilerimiz de her şeye rağmen bir yerlere gelebildi.

“Eli kalem tutan, mürekkep yalamış, mesleğinde başarılı olmuş, bilgili ve kültürlü “78 Kuşağı”na mensup genç yaşında da profesörlük payesini alan bir kardeşimiz bir yazısında şöyle yazıyordu:

“Çocukluğumda Alaca’nın bir muhacir köyünde, yoksul bir ailede Ramazan gelecek diye yaşanan o sevinçli telaşlı kırklı yaşın ikinci yarısına gelmiş olmama rağmen hep aynı heyecanla hatırlıyorum. Genç yaşında eşini kaybederek dul kalmış rahmetli annem, genç kızlık yıllarının başında olan ablam birkaç gün önceden Ramazan gelecek diye iki odalı evin sürekli yaşanan tek odasını temizliyorlar, birkaç minder ve birkaç mısır koçanının kuru gazellerinden doldurulmuş yastıklardan oluşan ev eşyalarını özenle yerleştiriyorlardı.”

Belki bu satırlar yeni “hopba nesile” biraz abartılı gelebilir.

Hiç gelmesin.

Sevgili kardeşimin yazdığı gibi bizler;

“Yoksulluğu, fakirliği, soğuğu, açlığı” iliklerimizde buram buram hisseden 78 Kuşağı'nın çilekeş delikanlılarıyız.

O yıllarda şimdiki gibi evler dayalı döşeli değildi;

-Koltuk takımı yoktu; derme çatma tahtalardan yapılmış makat veya sedir vardı.

-Halı yoktu; binbir emekle sağdan soldan toplanmış eski çaputlardan yapılan kilimler veya mısır calasından yapılmış hasırlar vardı.

-Elektrik lambası yoktu; gaz lambası ve idare lambası vardı.

-Fırınlardan şimdi burcu burcu aldığımız türlü türlü ebatta ve türde fırancalı ekmekler yoktu; tandırda saçkı ile gazelle, sapla pişirilen yufka, bazlama, ve muhacirlerin derin kuyulu ocaklarda yaptıkları gagalalar vardı.

-Ders çalışmak için bir masa yoktu; buz gibi yerlerde kırk büklüm olarak çalışan bir nesil vardı.

-Yatmak için özel yatak odası, lüks hazır yataklar yoktu; arkadaşımın söylediği gibi mısır koçanlarının gazellerinden ya da otlardan doldurulmuş yatak ve yastıklar vardı.

-Mutfak diye bir oda yoktu; aynı oturulan odanın bir köşesine iğreti tahtalardan yapılmış tereklere dizilmiş birkaç tane kap kaçak vardı.

-Kombi, şohben gibi ısıtıcı aletler yoktu; saçkı sobası, tezek sobası ya da odun sobası vardı;

-Doğal gazla yanan dörtlü ocaklar yoktu; ispirto ile yanan ve bir taraftan devamlı pompalamak zorunda olduğunuz gaz ocağı vardı.....

-Televizyon yoktu, radyo yoktu, buzdolabı yoktu, telefon yoktu, tüp yoktu, yağ yoktu, çay yoktu, şeker yoktu..

Yoktu....yoktu .....yoktu....

Sadece yoklukların çocukları bizler vardık hayatta:78 Kuşağı.....

Bu sıraladıklarımın ardı arkası gelmez.

Yazdıkça uzar gider...

Şimdiki gençlerin büyük bir kısmı bir eli yağda bir eli balda.

Ama ne yazık ki her türlü imkan olduğu halde bu gençler okumuyorlar.

Hepsi ayrı bir havada...

Ellerinde birer en son model telefonlar. Ha bire birbirleriyle mesajlaşıp, konuşup günlerini gün ediyorlar; ya internet kafelerde ahlaki olmayan o siteden bu siteye sörfler yapıyorlar, ya da uygunsuz argo kelimelerle birbirleriyle çet yapıyorlar...

Ellerinde akıllı telefonlarla sosyal medyada cirit atıyorlar.

Yanyana gelseler bile birbirleriyle konuşmak , muhabbet, sohbet etmek yerine akıllı telefonlarına gömülüp en kıymetli zamanlarını heder ediyorlar.

Gayesiz, sorumsuz, hedefsiz, tembel, saygısız bir nesil yetişiyor; haberiniz olsun!....

Gençlik açısından geleceğimizin çok parlak olduğunu söyleyemem....

Bunları niçin yazdım.

Yokluk içinde dul bir kadının ineğini satarak bir genci okuttuğunu ve bu gencin de anasının bu fedakarlığını boşa çıkarmadığını yukarıda sıraladığım “hoppa gençliğin” anlaması için yazdım.

“78 Kuşağı”nın yani bizlerin anaları:

-Kendileri yemediler, bizlere yedirdiler.

-Kendileri giymedi, bizleri giydirdiler,

-Kendileri yaşamadı bizleri yaşatmaya çalıştılar.

Bizlerin babaları da alınteri ile kazandıkları lokmaları yedirdiler.

Bu yüzden, Bizlerin; 78 kuşağı genç delikanlıların boğazından haram lokma gitmedi.

-Rahmetli babam Tatar İsmail Usta, elindeki keser sapı ile gece demedi gündüz demedi çalıştı, çabaladı yedi evladını helal lokmalarla yetiştirdi; gerçi içlerinden sadece ben okuyabildim.

-Genç Kardeşim her ne kadar babasını küçük yaşta kaybetse de o yiğit Osmanlı Anası kardeşime hem baba olmuş hem de ana olmuş, onu okutmuş ve bugün bir üniversitede bilim adamı yapmış.

Ne mutlu bu anaya.

Makamı cennet olsun.

Ne mutlu böyle yiğit evlatlar yetiştiren fedakar cefakar analara.

Allah onların eksikliğini vermesin.

“Bir saksı çiçeği içindeki toprak kadar toprağı olmayan ;vatanı için kendi hayatını ve istikbalini feda eden 78 Kuşağı Nesline”

Selam olsun diyorum.....

Bizler kendimizi kurtarmadan!...Vatanımız için hayatımızı feda ettik.

Bizim düştüğümüz yanlışlığa onlar düşmesinler……

Yeni Nesilden sadece Ağabeyleri olarak, “78 Kuşağı Biz İhtiyar Delikanlıların” nasıl bir ateş çemberinden geçtiklerini, ne çilelerle okuduklarını, hiçbir kimsenin torpili olmadan kendi tırnaklarıyla çok güzel makamlara geldiklerini bilmelerini ve kendileri ile bizlerin yetiştiği ortamı kıyas etmelerini ve ona göre okumalarını istiyorum.

Ve her zaman yanlarında olduğumuzu da hiçbir zaman unutmasınlar.

78 Kuşağı Bizler:

Büyüklerimize de hiçbir zaman saygısızlık yapmadık.

Onlar da büyüklerine özellikle sosyal medyada saygısızlık yapmasınlar….

Gençlere, lise ve üniversite yıllarımızı daha anlatmadım.

Kurşunların gölgesinde, ölümle her an burun buruna geldiğimiz hayatımızın o kesitini, sırası geldikçe ve Allah ömür verirse yazacağım.

Gençlerin, bizlerin yani “78 Kuşağı’nın hayatları”ndan çok ders çıkaracaklarını umuyorum.....

Yeter ki bizi izlemeye devam etsinler….

Selam ve sevgilerimle.

 
Haber :
Bu Haber 5528 defa okundu
 
Anahtar Kelimeler :vatan, yetmiş sekizkuşağı,

YORUM EKLE
TAVSİYE ET

 Yorumlar ( 3 )

Sayfa : [1]
VATANI İÇİN KENDİNİ FEDA EDEN NESİL “78 KUŞAĞI....”
yazınız maşallah çok güzel olmuş bende 78 doğumluyum anlattıklarınız babamın dönemi ama bende yabancı sayılmam döneminize çünkü babam bunları anlatarak büyüttü bizleri ama malesef bizlerin çocuklarımıza bunları anlatması kolay olmuyor allah yardımcımız olsun...
Gön : Hakan DUMAN  08 Eylül 2021 : 12:27:19  

VATANI İÇİN KENDİNİ FEDA EDEN NESİL “78 KUŞAĞI....”
yazınızı çok beğendim. kullandiginiz kelimelerden icanadolu bölgesinde büyüdüğünuzu tahmin ediyorum.
Gön : Mustafa Karadeli  13 Ocak 2018 : 23:56:12  

VATANI İÇİN KENDİNİ FEDA EDEN NESİL “78 KUŞAĞI....”
ağzına sağlık,şimdikiler bunları pek kavrayamaz da.film zannederler.
Gön : Yüksel Özkan  13 Ocak 2018 : 19:41:46  

Sayfa : [1]
İlgili Haber
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Kırım haritası
İzlenme : 5759
Alacamızın Mecnunları
İzlenme : 5747
Semer
İzlenme : 3162
Mustafa Abdülemil Kırımoğlu ve Cengiz Dağcı
İzlenme : 2542
Çok Okunanlar
BUGÜN BU HAFTA BU AY

 

 

 

Sosyal ağlarda bizi takip et
Copyright © sukrubilgili.net.tr