Ana Sayfa
İletişim
Bize Ulaşın
Üye Girişi
Ziyaretçi Defteri
Mobil Bölüm
Ana Sayfa Foto Galeri Video Galeri
ANA SAYFA  / KIZIL GÖZYAŞLARI

24-« EY KIRIM TATAR BALASI, İŞTE SENİN BURASIDIR (KIRIM) VATANIN »


24-« EY KIRIM TATAR BALASI, İŞTE SENİN BURASIDIR (KIRIM) VATANIN »



 Paylaş
 23 Mart 2020 23 : 31 

KIZIL GÖZYAŞLARI-24

« EY KIRIM TATAR BALASI, İŞTE SENİN BURASIDIR (KIRIM) VATANIN »

”Vatansızlığın acısını vatansız kalmayan bilemez diyor Kırımlı kardeşimiz.“ Bu yüzden vatanın ne demek olduğunu diasporada yaşayan kartbabaylarımız kendilerine bağrını açan Anavatanı kaybetmemek için kimi zaman Yemen çöllerine koşmuş, şehit ve gazi olmuşlar; yıllardır eşini yemenden dönüşünü bekleyen gözü yaşlı kartanaylarımın dudaklarından ise şu türkü hiç düşmemiş: 

«Adı yemendir,

Gülü çemendir,

Giden gelmiyor,

Acep nedendir» 

Kimi zaman Çanakkale Savaşı'na gözü kapalı koşmuşlar; bedenleri ile etten duvar örmüşler; Çanakkale yi geçilmez yapmışlar; Merhum Mehmet Akif’in şu şiirinde övdüğü bir asker olmuşlar: 

Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,

Bir HİLÂL uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor!

Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker!

Gökten ecdât inerek öpse o pâk alnı değer

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor TEVHİD’İ..

BEDR'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.

Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?

“Gömelim gel seni tarihe” desem, sığmazsın.

Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitap...

Seni ancak ebediyetler eder istîâb.

“Bu, taşındır” diyerek KÂBE'yi diksem başına;

Rûhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;

Sonra gök kubbeyi alsamda, ridâ namiyle,

Kanayan lâhdine çeksem bütün ecramiyle;

Ebr-i nisanı açık türbene çatsamda tavan,

Yedi kandilli Süreyya'yı uzatsam oradan;

Sen bu âvizenin altında bürünmüş kanına,

Uzanırken, gece mehtabı getirsem yanına,

Türbedârın gibi tâ haşre kadar bekletsem;

Gündüzün fecri ile âvizeni lebrîz etsem;

Tülenen maribi, akşamları, sarsam yarana...

Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.

Sen ki, son ehl-i salîbin kırarak savletini,

Şarkın en sevgili sultanı SALÂHADDİN'i

Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...

Sen ki, İslâmı kuşatmış, boğuyorken hüsran,

O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;

Sen ki, rûhunla beraber gezer ecramı adın;

Sen ki,âsâra gömülsen taşacaksın... Heyhat!

Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat...

Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber,

Sana âguşunu açmış duruyor PEYGAMBER?”

 

Kimi zaman Kurtuluş Savaşı'na koşmuşlar; Yunan'ı İzmir'e kadar kovalamış, denize dökmüşler. 

Kimi zaman Dumlupınar’da; kimi zaman Kocatepe'de al-yıldızlı bayrağı yere düşürmemiş,  ölümüne savaşmışlar; Güzel Anavatanımızı düşman çizmelerinden temizlemişler.  

Geriye binlerce şehit, binlerce kolu bacağı kopmuş gazi, binlerce dul kadın, binlerce yetim kalmış... 

Yetim kalan babaylarımız da yoklukla ve kıtlıkla savaşmışlar; Kırım’ın neresinden geldiklerini babaylarının dizlerine oturup ta soramamışlar ya da düşünememişler. Bu yüzden onlara hak veriyorum ve “Nereden geldiklerini bir yere yazmamışlar“ diye de hiç kızmıyorum kartbabaylarıma... 

Kendi imkânlarımla da “ kartbabaylarımın Kırım'ın neresinden geldiklerini“ bir türlü tespit edememiştim bugüne kadar. “Ama bu o kadar da fazla önemli değil “ diyordum kendi kendime. Önemli olan bu cennet vatan toprağında yaşayan, benim dilimi konuşan, benim gelenek ve göreneklerimi yaşatan, benim çiğ böreğimi, göbete mi, kaşık böreğimi, tabak böreğimi, alişke çorbamı pişiren insanlar bulabilmek; onlarla kucaklaşabilmek, onlarla ağlayabilmek, onlarla gülebilmek... 

Bakın Ziya Gökalp şairimiz “Türkoğlu’nun vatanının neresi olduğunu“ şu dizelerle ne güzel anlatıyor:

 

«Bir ülke ki, toprağında başka ilin gözü yok,

Her ferdinde mefkûre bir, lisan, âdet, din birdir

Meb'usanı temiz, orda Boşoların sözü yok,

Hududunda evlâtları seve seve can verir:

«Ey Türkoğlu, işte senin orasıdır vatanın!»  

 

Şairimizin dediği gibi mefkûresi bir, lisanı, âdeti ve dini bir, Meb'usları temiz ve Boşaların sözünün olmadığı bir vatanı görmek için gelmiştim Güzel Kırım'a. Ama gümrük kapısından çıkar çıkmaz ilk olarak karşıma mefkûresi bir, lisanı bir, âdeti bir, dini bir olan bir Kırım Tatar Türkü yerine, bu cennet vatan toprağına yıllardır gözünü dikmiş, zorla işgal etmiş bir Rus veya bir Ukraynalı çıkacağını düşünüyordum 

İşte bu da beni kahrediyordu! 

Beni çok üzüyordu! 

Bu duygularla adımımı attım Akmescit Gümrüğü'nün son çıkış kapısından. Kapının önünde uçakla gelen yolcuları karşılamak için toplanmış insanlar, heyecanlı heyecanlı boyunlarını kapıdan içeri sokup, akrabalarını arıyorlardı. 

Beni karşılayacak hiç bir akrabam olmadığından bunların yüzüne bakmadım. Bir iki adım attım. Tam karşımda gülümseyen, bana kollarını açan, yaşının genç olmasına rağmen sürgün yollarında saçları ve bıyığı kırlaşmış tanıdık bir sima duruyordu. Hiç tereddüt etmedim; bu şahıs « Server Kakura » idi. Kendisini bir ay önce Kırım Türkleri ve Yardımlaşma Derneği'nde « Kırım Ansamblisi »ni getiren ekip başı olarak tanımıştım. Kakura'nın yanında da yine Akif'i bekleyen iki tane güzel Kırım Tatar kızı duruyordu. Bu güzel kızlarımızı da görür görmez hatırladım. Bunlarda bir zamanlar TÖMER'de Türkçe öğrenmek için Türkiye'ye gelmişlerdi ve Dernekte tanışmıştık. 

Bizim geleceğimizden Server Kakura'nın nasıl haberi olmuştu? Daha sonra düşündüğümde bu sorunun cevabını bulmuştum: « Kırım Ansamblisi »nin Türkiye turnuvasını Akif arkadaşımız organize etmişti. « Bu yüzden Akif Bey geleceğimizi Server Kakura'ya bildirmiş olabilir » dedim.

Server Kakura elini uzattı ve « Koş keldiniz Güzel Kırım'a » dedi, arkasından da « Akif kayda kaldı?» diye sordu. 

Evet, duam kabul olmuştu. Beni, benim dilimi konuşan, benim kültürümü bu cennet vatanda türküleri ve besteleriyle yaşatan bir Kırım Tatar Türkü karşılamış ve bana « Hoş keldiniz Güzel Kırım 'a» demişti. Hemen Gökalp'ın şiirini hatırladım:

«Ey Kırım Tatar balası, işte senin burasıdır (Kırım) vatanın!»  dedim, bu cennet vatanda ilk gördüğüm temiz ve asil yüzlü Server Kakura'yı doya doya kucakladım.

 Devamı haftaya…

 

 

 
Haber :
Bu Haber 2247 defa okundu
 
Anahtar Kelimeler :kızıl gözyaşları, Kırım, vatan. Server Kakura,

YORUM EKLE
TAVSİYE ET

 Yorumlar ( 0 )

Henüz bir yorum yapılmamış

İlgili Haber
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Kırım haritası
İzlenme : 5755
Alacamızın Mecnunları
İzlenme : 5734
Semer
İzlenme : 3152
Mustafa Abdülemil Kırımoğlu ve Cengiz Dağcı
İzlenme : 2539
Çok Okunanlar
BUGÜN BU HAFTA BU AY

 

 

 

Sosyal ağlarda bizi takip et
Copyright © sukrubilgili.net.tr