Ana Sayfa
İletişim
Bize Ulaşın
Üye Girişi
Ziyaretçi Defteri
Mobil Bölüm
Ana Sayfa Foto Galeri Video Galeri
ANA SAYFA  / KIZIL GÖZYAŞLARI

23-“KIRIM BİR SEVDADIR YÜREKLERDE!......”


23-“KIRIM BİR SEVDADIR YÜREKLERDE!......”



 Paylaş
 11 Mart 2018 23 : 16 

KIZIL GÖZYAŞLARI-23

“KIRIM BİR SEVDADIR YÜREKLERDE!......” 

 

Kırım Türkü kendileri için bayrak kadar kutsal üç kelimenin etrafında bütünleşmiş:

VATAN-MİLLET-MECLİS

Kırım, bir sevdadır yüreklerde...

Kırım, bir ülküdür gönüllerde.. 

Kırım, acıyla, gözyaşıyla, kanla karılan bir vatan parçasıdır.

Kırım, 18 Mayıs 1944’de Türklüğü “kırıma” uğratanlara, top yekûn sürgüne gönderilenlere karşı, mücadelenin, azmin ve gelecekteki zaferin ayak sesleridir...

Kırım, yeşil adayı yeniden “Türklüğün Kırım”ı yapan isimsiz kahramanların adıdır. 

Kırım, vatan yolunda, millet yolunda, istiklâl ve hürriyet yolunda kendilerini meşâle yapan insanların bağrında yattığı mukaddes ve mübarek bir ana kucağıdır. 

Kırım, acılarını yüreklerinde saklayan, göz yaşlarıyla vatan topraklarını yeniden sulayan bir milletin, dirilişin, ayağa kalkışının, silkinişin resmidir. 

Bu hazin öykünün kahramanı top yekûn bir millettir. 

Kırım yarım asırlık uykusundan gerçek sahiplerinin ayak sesleriyle uyanıyor. 

“Vatan, millet, meclis” diye bağıran on binler, Kırım Türkü için bayrak kadar kutsal, bayrak kadar aziz bu üç kelimenin etrafında bütünleşmiş. 

Sürgünün acısı, insanların iliklerine kadar işlemiş. Türkülerle dillenmiş, şiirlerle, hikâyelerle, ninnilerle nesilden nesile aktarılmış. 

İşte Kırım Türkünü ayakta tutan, yaşama azmini veren zaferin şavkını gösteren yine bu üç kelime:

VATAN-MİLLET-MECLİS. 

Sürgünde geçen 55 yıl.

Vatansız geçen 55 yıl.

”Vatansızlığın acısını vatansız kalmayan bilemez” diyor Kırımlı kardeşimiz.

55 yıldır süren bu insanlık dramı hâlâ bitmedi. 

Hâlâ sürgünde yüz binler var. İmkânsızlıklar yüzünden vatanına dönemeyen, sürgünleri bitmeyen yüz binler var. diyor, Sevgili Kemal Çapraz Bey, 5 Temmuz 1999 Pazartesi Türkiye Gazetesi’nde yazdığı “Türklüğün 'Kırım'ı“  yazı dizisinde. 

Kendisinin bir Kırım Tatar Türkü olmadığını söyleyen, ama gönlünün ve kalbinin Kırımlılar için çarptığını , “Kırım, bir sevdadır yüreklerde... Kırım, bir ülküdür gönüllerde.” diyen Kemal Çapraz Bey ne kadar güzel tanımlamış; Cennet Vatan Kırım’ı, Cennet Vatanda yaşayan çilekeş Kırım Tatar Türklerini. 

Size şimdi soruyorum? 

Bu kadar duygulu ve anlamlı satırları yazan Kemal Çapraz Beyin yazısının arkasına ben ne ekleyeyim?

Kırım’a sevdalı yazarımıza ne kadar teşekkür etsek azdır sanırım. İnanın söyleyecek kelime bulamıyorum; sadece kalemine ve yüreğine sağlık diyorum Kırım'a sevdalı Kemal Ağabeye... 

“Bir gün yüz yüze tanışmak fırsatım olursa işte o zaman, bu güzel satırları yazan kıymetli ellerini öpeceğim. “demiştim. 

Maalesef elini öpemediğim Kemal Çapraz, 16 Eylül 2008 tarihinde, “44 yaşında hayata gözlerini yumdu. Türk dünyası üzerine haberleri ve çalışmalarıyla tanınan gazeteci Kemal Çapraz, Kartal’da geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti. 

Akşam iftar yemeğine katıldıktan sonra Ümraniye’deki evine dönmek isteyen Çapraz, arkadaşları tarafından bir araçla E-5 Karayolu Cevizli mevkisine getirildi.

Burada araçtan inip bariyerlerden yan yola geçerek üst geçide çıkmak isteyen Çapraz’a, bu sırada bir otomobil çarptı. 

Ağır yaralanan Çapraz, ambulansla Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Beyin kanaması geçirdiği öğrenilen Çapraz, tıbbi müdahalelere rağmen sabaha karşı hayatını kaybetti. Çapraz'ın cenazesi, 17 Eylül Çarşamba günü Tuzla Yayla Mahallesi Merkez Camii'nde öğlen namazına müteakip kaldırıldı.“ (Kaynak: http://www.haberturk.com/medya/haber/97897-gazeteci-kemal-capraz-hayatini-kaybetti)

Allah rahmet etsin, Mekanı Cennet olsun….. 

Valizimi elime alıp, sağdaki Akmescit Gümrük çıkış kapısından çıkacağım zaman, Kemal Çapraz beyin 1999 yılında Kırım ile ilgili yazdığı yukarıdaki yazı dizisini hatırladım. 

Kendi kendime dedim ki “Bak Şükrü artık şu kapıdan adım attığın zaman, bu kapının öbür tarafında, acılarını yüreklerinde saklayan, gözyaşlarıyla vatan topraklarını yeniden sulayan bir milletin, dirilişini, ayağa kalkışını, silkinişini mi göreceksin yoksa bir milletin yok oluşunu mu?

Bunu kısa da olsa yapacağım yedi günlük gezide gözlerimle görecektim. Ayrıca ben de Kemal Çapraz Bey gibi bu vatan toprağına sevdalanacak mıydım bunu bilemiyordum. 

Eğer gerçekten bu topraklar benim kartbabaylarımın kartanaylarımın toprağı ise şu kapıdan adım atar atmaz, beni, benim milletimin insanları karşılamalı, bana ilk önce onlar benim dilimle  “Hoş keldin Güzel Kırım'a balam “demeli.

Bu hayal şu anda mümkün müydü? Mümkün değildi elbette. Çünkü Kırım'a ilk defa geliyordum. Kimseyi tanımıyordum. Bu Cennet Vatan topraklarında bir tane bile tanıdığım da çıkmaz diyordum. 

Sağ olsun! Kartbabaylarımız kartanaylarımız doksan üç harbinde buralardan sürülürken “Nereden çıktıklarını?” bir yere yazmamışlar. Yeşil Adayı kaybetmenin ezikliği altında yıllarca bağırlarına taş basmışlar. Belki de hayata küsmüşlerdi:”böyle güzel bir vatanı nasıl kaybettik?” diye...


Devamı haftaya….

 
Haber :
Bu Haber 2891 defa okundu
 
Anahtar Kelimeler :Kırım gezim, Kızıl Gözyaşları,

YORUM EKLE
TAVSİYE ET

 Yorumlar ( 0 )

Henüz bir yorum yapılmamış

İlgili Haber
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Kırım haritası
İzlenme : 5759
Alacamızın Mecnunları
İzlenme : 5744
Semer
İzlenme : 3162
Mustafa Abdülemil Kırımoğlu ve Cengiz Dağcı
İzlenme : 2542
Çok Okunanlar
BUGÜN BU HAFTA BU AY

 

 

 

Sosyal ağlarda bizi takip et
Copyright © sukrubilgili.net.tr