Ana Sayfa
İletişim
Bize Ulaşın
Üye Girişi
Ziyaretçi Defteri
Mobil Bölüm
Ana Sayfa Foto Galeri Video Galeri
ANA SAYFA  / KIZIL GÖZYAŞLARI

16-Kara Hacı'nın Evlatlığı;"O köyümüzün müftüsü idi"


16-Kara Hacı'nın Evlatlığı;"O köyümüzün müftüsü idi"



 Paylaş
 19 Ocak 2017 12 : 24 

Mezarı eşilirken mezarı başında bekleyen dünürü Hidayet Çavuş'un dudaklarından şu sözler döküldü:"O köyümüzün müftüsüydü!". 

Üç mezar kazılmıştı köyümüzün müftüsüne. İlk kazılan mezardan su çıkmıştı. İkinci mezar kazıldı. Ondan da su çıkınca, üçüncü mezar kazılmaya başlandı. Cuma namazına yetişmeyecek denildi; üçüncü mezar yarı başlı bırakılıp cuma namazına gidildi. 

Cuma namazından sonra bir buçuk saat sonra mezar tamam oldu.Kalabalık bir cemaat mezar hazır olana kadar Bayram çeşmenin çevresinde oturdu.
 

 
İşte Hidayet Çavuşun "O köyümüzün müftüsüydü" dediği şahıs,  19 Mart 2009 perşembe günü öğle ile ikindi arası vefat eden ve 20 Mart 2009 Cuma günü kalabalık bir cemaat ile cuma namazından sonra kılınan cenaze namazı sonrası köyümüzün mezarlığına defnedilen Merhum Necati Kaya idi.
 

 
Necati Kaya'ya niçin "O köyümüzün müftüsüydü " denilmişti.
 
Necati Kaya Fatma ebiyinin dizinde, halası ve daha sonra analığı olan Firdevs kartiyin rahlesinde Kur'an- Kerim-i öğrenmiş, çocukluk ve gençlik yıllarında da köyümüzün en derin hocalarından Yusuf Hoca'dan ve Medrese tahsili görmüş Mürsel dedesinden Arapça, İslami ilimler, Osmanlıca derslerini alarak kendini yetiştiren ender insanlardan biriydi.
 
Köyümüzde en son Osmanlıca kitapları okuyanlardandı. Başucunda duran Osmanlıca yazılmış ebiyi Fatma ve Firdevs halasından kalan Ahmediye, Muhammediye kitaplarını boş kaldıkça okuyan alim bir insandı.
 
Merhum Necati Kaya kartbabayı Yetim Yusuf Bilgili gibi yetimdi. 1.1.1938 tarihinde köyümüzde dünyaya gelmişti.İki yaşında annesini kaybetmişti. Kartanayı Fatma, halası Firdevs ve Işılak İsmail Amcasının hanımı aynı zamanda teyzesi Lütfiye ona analık yaptılar. Annesinin acısını ona duyurmamaya çalıştılar.
 
Amcası Işılak İsmail'in ve onun eşi teyzesi Lütfiye'nin çocukları olmuyordu. Doğan çocuk bir kaç ay yaşadıktan sonra ölüyordu. Amcası Işılak Sımayıl Necati yeğenini kendi evladı gibi bağrına bastı. Ustalık için gittiği Alaca'da, Ankara'da ona güzel güzel elbiseler alıp giydirdi.Hem teyzesi hem de yengesi Lütfiye Necati yeğenini kendi evladı gibi yedi yaşına kadar kız kardeşi Memnune ile birlikte baktı.
 

 
Kara Hacı ile Firdevs'inde evlatları olmuyordu. Kara Hacı Kaya eşi Firdevs Yetim Necati'yi evlatlık olarak aldılar. Kara Hacı bütün malını mülkünü evlatlığı Necati'nin üzerine devretti. Yedi yaşına kadar babası Ahmet Bilgili'nin soyadını taşıyan Necati yedi yaşından sonra evlatlığı olduğu Kara Hacı'nin Kaya soyadını aldı. Nüfus cüzdanına Necati Kaya Bilgili yazıldı.
 
Tahsili yoktu. Çünkü onun çocukluk ve gençlik yıllarında köyümüzde okul aöılmamıştı; İlkokulda, Ortaokulda, lisede ve ilahiyatta okumamıştı. Latin alfabesiyle okuma yazmayı 1958 yılında Hakkari ilimizde Valinin koruması Jandarma olarak yaptığı askerlikte öğrenmişti.
 
 
 

Köyümüzde imam olmadığı zamanlar ön safa geçip köyümüzün insanlarına vakit namazlarını ,cuma namazlarını kıldırmıştı.Yıllardır namazlarını kıldırdığı köyümüzün cemaati de bir cuma namazından sonra köyümüzün müftüsü Necati Kaya'yı ebedi istirahatgahına yolcu etmişlerdi.

Ayaklarındaki rahatsızlığı ve evinin camiye uzak olmasına rağmen bayırdan erinmeden vakit namazlarının çoğunu camide kılardı Necati Kaya. Amcası Işılak Sımayıl ona bir eşek vermişti. O da köyümüzün tavlarına, tarlarına zaman zaman heybesini azığını koyarak bu eşekle giderdi.

Zengin değildi. Gücü ancak buna yetiyordu. O azla yetinmesini bilen güzel bir insandı. Kimsenin malında melalinde gözü yoktu.Canyoldaşı eşi Bediş ile Hacı, Necmettin ve İbrahim oğullarını çok zor şartlarda okutabildiler. Oğlu Necmettin Kaya köyümüzde ilk yetişen İnşaat Mühendisi oldu. Onları ev bark sahibi yaptı.Türkan, Şükran ve Ayşe adında üç kızını da telli tuvaklı gelin etti.

Bu dünyadan göçmeden bir kaç yıl önce kalbi teklemeye başlamıştı. Ankara'da bir kaç kere anjio olmuştu. En sonunda da bir damarına stend takılmıştı. Zor günler yaşıyordu. Nefes alıp vermekte zorlanıyordu. En son ameliyatından sonra arabamla köye götürmüştüm, üç saatlik yolculuğumuzda bana çok güzel hatıralarını anlatmıştı. Evine girdiğimizde evi soğuktu. Hemen Bediş yenge ile sobayı kurup, odasını ısıtmıştık.
 

Ölmeden önce öğle namazını eşiyle kılmıştı. Eşi Bediş'e son kez imamlık yapmıştı. Arkama dur, öğle namazını beraber kılalım demişti. 

Namazdan sonra son öğle yemeklerini birlikte yemişlerdi. "İkindi yakın mı? "diye eşi Bediş yengeye sormuştu, eşi de "Akay bir saat var "demiş. "O zaman bana Kuran-ı Kerimi ver okuyayım. Sen de Muhlis ustaya git. Onda 10 lira param var. Onu al. Yarın cuma.O parayla senin ilaçlarını alayım" demiş. Eşini Muhlis dayıya göndermiş. Ölürken belki benim durumumu görür korkar diye eşini evinden uzaklaştırmış. Ölüm malum olmuş köyümüzün müftüsü Necati Kaya'nın gönlüne.
 

Eşi Bediş Yenge eve geldiğinde köyümüzün Müftüsü Necati Kaya Kur'an-ı Kerim göğsünde Hakka Ruhunu teslim etmiş.
 
Herkese böyle güzel ölümler nasip etsin Allahım.
 
Ne güzel ölüm değil mi? Ölümden önce bile namazı düşünmek ve Kuran-ı Kerim okuyarak Hakka teslim olmak.
 
İşte bundan dolayı bu güzel insan köyümüzün müftüsüydü!..
 
Mubarek perşembe günü vefat etti ve yine mubarek bir gün Cuma günü köyümüzün kabristanına defnedildi.
 

1.1.1938-19.3.2009
 
Ölümünün ilk yılı olan 19 Mart 2010 tarihinde
Köyümüzün Müftüsü
Merhum Necati Kaya'yı Rahmetle anıyoruz.
Mekanı Cennet olsun.
 
 
Haber :
Bu Haber 2862 defa okundu
 
Anahtar Kelimeler :kalecikkaya, kırım, tatar, çanakkale, şehit, gazi,

YORUM EKLE
TAVSİYE ET

 Yorumlar ( 0 )

Henüz bir yorum yapılmamış

İlgili Haber
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Kırım haritası
İzlenme : 5758
Alacamızın Mecnunları
İzlenme : 5744
Semer
İzlenme : 3162
Mustafa Abdülemil Kırımoğlu ve Cengiz Dağcı
İzlenme : 2542
Çok Okunanlar
BUGÜN BU HAFTA BU AY

 

 

 

Sosyal ağlarda bizi takip et
Copyright © sukrubilgili.net.tr