Ana Sayfa
İletişim
Bize Ulaşın
Üye Girişi
Ziyaretçi Defteri
Mobil Bölüm
Ana Sayfa Foto Galeri Video Galeri
ANA SAYFA  / KÖYÜM KALECİKKAYA

KALECİKKAYA KÖYÜMDE HIDIRELLEZ


KALECİKKAYA KÖYÜMDE HIDIRELLEZ



 Paylaş
 05 Mayis 2016 18 : 19 
Hıdırellez
 
 
1-AYLARIN GELİNİ HIDIRELLEZ

Hıdrellez neşe, sevinç, umut, mutluluk, huzur, yeşil, su, hayat, bahardır.

Hıdrellez huzur dolu günlerin başlangıcı, iyilikleri mücdeleyen bereket, eğlence coşku dolu gündür.

Türk halk kültüründe önemli bir yer tutmuş, halkın inançları arasına geçmiş bir gündür.

Hıdrellez çok eskilerden beri kutlanıla gelen bir gündür. Yöreden yöreye bir takım farklılıklar gösterse de temelde iyiliklerin, güzelliklerin buluşması olarak değerlendirilmiştir. Bu sebeple olsa gerek ki insanlar bu gün işi gücü bırakır, eğlenceler tertip ederler, kırlara çıkarlar.

Güneş, masmavi gökyüzü, yemyeşil çimenler, berrak, tertemiz su ve insan birbirine kavuşur.

O gün dua edilir, bereket dilenir, insanların neşeleri sevinç çığlıkları gökyüzüne yükselir.

İnsanlar böylesine güzel duygularla benimsedikleri bu güne AYLARIN GELİNİ ismini vermişlerdir.

 
2-GERÇEKTE HIDIRELLEZ NEDİR?

Hıdrellez gerçekte, Hızır ve İlyas’ın her yıl buluştukları, bir araya geldikleri gün olduğuna inanılan ve kış mevsiminin sona erip, yaz mevsiminin başlangıç günü kabul edilen, genelde Miladi takvime göre 6 mayıs günü kutlanılan bir gündür. Bu güne HIDIR ve İLYAS isimlerinin birleşmesinden HIDIRELLEZ denilmiştir.

Hızır veya Hıdır isimli kişinin peygamber olduğu, veli bir kul olduğu, salih kullardan bir kimse olduğu hatta Nuh ‘(A.S) ın gemisinde bulunduğu rivayetler arasındadır. İlyas (A.S)’ında peygamber olduğuna hiç şüphe yoktur.

 
3-KÖYÜMÜZDE HIDIRELLEZ
 

Hıdırellez gününden bir gün öncesinden bir tellal vasıtasıyla “Yarın Hıdrellez Sofrası Kurulacağı” tüm köylü halkına duyrulur.  

Hıdırellez sofrası kurulacağını duyan köylülerimiz o akşam özel yapılan “kalakay”ı (Hıdrellez Çöreğini) tezekközünde güzelce pişirirler. Kalakay çöreğinin yanında her ev imkanı ölçüsünde yiyecek bir şeyler hazırlar; kimi göbete, kimi cantık, kimi kıykaşa, kimi şaşuv, kimi ayran, kimi hoşaf…

Akşamdan dilek tutmak isteyenler gün ışımadan erkenden kalkar, bir gül ağacı dibini para koyarak, gönlünde ne dilek varsa onu tutar. Bu dilek ya evleneceği bir kız olur ya zengin olmak isteği ya da erkek çocuğu veya kız çocuğunun olması gibi değişik dilekler olabilir.

 Hıdırellez günü köyde bulunan erkekler öğlen namazını hep beraber camide kılarlar. Topluca camiden çıkan cemaat cami yakınında bulunan dambaşılı evler üzerine kurulan sofralara otururlar. Köyün genç delikanlıları köy kadınların akşamdan pişirdikleri kalakay hıdrellez çöreklerini, göbeteleri, şaşuvları, kıykaşaları ve ayranları sofraya oturanlara ikram ederler ve köylü hep birlikte karınlarını doyururlar. Sofradan sonra imam bir sofra duası okur. Herkes bu güzel duaya “amin” der.

Dambaşı üzerinde yenen yemekten sonra köylülerimiz topluca mezarlık önüne gelerek ölülere "Fatiha" okurlar. Arkasından köy imamı Kur'an'dan ayetlet okur, "Allahımızın bol yağış ve bereket vermesi ve her türlü felâketlerden ülkemizi ve köyümüzü koruması için" dua okur. Köylülerde hep beraber bu duaya "âmin" der.
Dua faslından sonra toplulukta bulunan orta yaşlılar "Kazıklı Tura" oynamak için çayırlara gider ve orada bu oyunu oynarlar, güreş tutarlar, davul zurna ile halay çekerler. Akşama kadar kendi aralarında eğlenirler.

Köyümüzün çok geniş büyük bir harmanı vardır. Mayıs ayında yemyeşil otlar kaplar harman yerini. Köyün erkekleri öğle namazında camiye giderken köy kadınları da çocuklarını ve akşamdan yaptıkları hıdrellezi çöreklerini ve diğer yiyeceklerini yanlarına alarak yem yeşil otlarla bezenmiş harman yerine giderler. Büyük bir sofra bezi serilir harmana. Bohça içinde getirilen çörekler bu geniş sofra bezlerinin üzerine konur.

En önde yaşlılar, ortada daha gençler, arka saflarda ise çocuklar yaş sırasına göre sıralanarak yeşil otların üzerine diz üzeri otururlar. Köyümüzn en yaşlılarından ve güzel Kuran okuyan Perdevis, Gülüzar, Leyla, Kör Gülüzar, Sebiha hala, Nazife hala münacaat okurlardı. Bunların arkasında bulunan kadın ve kız çocukları avuç içleri yere bakacak şekilde ters açarak münacaata eşlik ederler. Münacaatta sonra " Hayırlı yağmurlar, bolluk ve berekekli ürünler vermesi için Allaha" dua edilir. Özellikle çocukların her duanın arkasından "âmin" diye bağırması harman yerinde yankılanır. Bu olay "Yağmur Duası" töreninde de aynı şekilde yapılırdı.

Kur’an okuyan yaşlı kadınlar, her evden getirilen ve bir sofra bezin üzerinde toplanan çörekleri parçalarlar;dilim dilim yaparlar. Sonra da dua ederler. Aileler dudan sonra grup grup otururlar. Bu senenin taze gelinleri önlerine peştamal takarak çörekleri grup grup oturanlara dağıtırlar.Camiden çıkan erkekler nasıl bir arada çörekleri yediyseler, kadın ve çocuklarda yine birarada çörekleri yerler.

Köylülerimiz akşamdan pişirdikleri “kalakay“ hıdrellez çöreğini hıdırellez günü çocukların beline “telli çevre“ile bağlayıp ekin tarlalarına gönderirler. Bu çörekleri çocuklar buğday tarlalarında “bolluk“ olsun diye yuvarlarlar. Bu yuvarlamada çörek düz düşerse “bolluk ve bereket fazla, ters düşerse kıtlık olacak“ diye yorum yaparlar. Çocuklara yuvarladıkları çörekler hediye edilir.

Kömeşler-çörekler bittikten sonra genç kızlar ve erkekler kendi aralarında çeşitli oyunlar oynarlar. Kadınlar onları seyreder. Kızlar genelde hıdırellezde halay çekerler, düğünlerdeki oyunlardan ve özellikle “çömlek oyunu“ ve “çekirge oyunu “oynarlardı.

Akşam herkes evine dağılır. Bir genç nişanlı kızın evinde kızlar toplanır. Erkeklerde pencereden bakarlar. Kızları seyrederler. Sevdiği kızı kaldırıp oynatırlar. Kızda kalkar oynar. Delikanlılar buradan beğendikleriyle evlenirler . Kızların bu oyunlarında “dare“ denilen “def“ çalınırdı. Her genç kızın evinde “Zilli Dare“ olurdu. Üzerinde “Mor Süleyman“ yazılır. Bunu Hatice Nine mor boyayınan yapardı. Darenin derisi ineğin ince karnının derisinden yapılır, kasnağa geçirilirdi. Kıyılarına da gazoz kapağı veya teneke takarak zil görevini görürdü. Bu oyunlar sabaha kadar sürererdi. Delikanlılar “Cığın Dağıldı” diyerekten bacısını alır, evine giderdi.
 
Maalesef bu güzel hıdırellez geleneğimizden yukarıda bahsedilen bazı güzellikler unutulmuş durumda. Mesala kadınların harmanda toplanıp Kur'an okuması, erkeklerin camiden çıkıp dambaşılarda yemek yemesi, orta yaş delikanlıların "kazıklı tura oynu" oynaması, genç kızların kendi aralarında oyunlar oynaması gibi. Buna rağmen derneğimiz bu güzel geleneğimizi yaşatmak için 2002 yılından bugüne kadar her yıl çok güzel hıdırellez şenlikleri yaptı.Unutulan bu güzel geleneklerden bazılarını tekrar yaparak, geçmişi yad etti. Bu şenlikler ile ilgili resimleri görmek için FOTO GALERİ 'den HIDIRELLEZ bölümüne bakabilirsiniz. 
 
KALECİKKAYA KÖYÜ KÜLTÜR SOSYAL
YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİ
KURUCU BAŞKANI
ŞÜKRÜ BİLGİLİ
 
Haber :
Bu Haber 2858 defa okundu
 
Anahtar Kelimeler :kalecikkaya, kırım, tatar, çanakkale, şehit, gazi,

YORUM EKLE
TAVSİYE ET

 Yorumlar ( 0 )

Henüz bir yorum yapılmamış

İlgili Haber
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Kırım haritası
İzlenme : 5758
Alacamızın Mecnunları
İzlenme : 5743
Semer
İzlenme : 3161
Mustafa Abdülemil Kırımoğlu ve Cengiz Dağcı
İzlenme : 2541
Çok Okunanlar
BUGÜN BU HAFTA BU AY

 

 

 

Sosyal ağlarda bizi takip et
Copyright © sukrubilgili.net.tr