3-“GÜLLER YOK OLMUŞ !;KIRIM
KIRIM KIRDINIZ BİZİ”
Akmescit Hava Alanı'nda güzel bir Kırım Tatar Türk kızı ile evlenmiş Kırım
Tatar Türkü olmayan bir kardeşimizin ezberinden not defterime yazdığı; ellisine
merdiven dayamış İzmir Üniversitesi’nde Öğretim Üyesi arkadaşım Deniz Beyi ve
beni cılatan (ağlatan);
duygularımıza tercüman olan, başlığını şiirin mısralarından esinlenerek
koyduğum “Cennet Vatan Yok Olmuş” on yedi kıtalık duygu yüklü
güzel şiiri yazan şairimize en sonunda ulaştım.
Bu güzel şiir ile ilgili bir kardeşimizden elektronik posta adresime şu
mesaj geldi.
“Değerli Kırım gönüldaşları,
Abimizin bize gönderdiği bu duygulu ve mükemmel şiir
Muammer Erdönmez diye eskiden Kırım'da bir süre vazife yapmış bir öğretmen
şairimize ait. Kendisinin aynı zamanda “Dertli Şiirler “diye bir şiir kitabı da
var; orada, yanılmıyorsam yaklaşık 20 şiirin yer aldığı bir Kırım şiirleri
bölümü var.
Tüm dostlara bir gün Kırım’da olma temennilerimle”
Ben tekrar şairimizin telefonunu, adresini, şiir kitabının yayın evini
istedim. Sonunda aynı kardeşim şairimizin telefonunu bildirdi.
Hemen telefondan şairimizi aradım. Telefonun zili bir kaç kez çaldı ve
karşıdan:
“Alo” diye bir ses geldi.
“Muammer Erdönmez Beyle mi görüşüyorum?” dedim. Çok nazik
ve kibar bir ifade ile “Evet” cevabını alır almaz, şiirin kıtalarından bir kaç
tanesini okudum. “Bu şiir size mi ait? “diye sordum. “Evet” dedi, arkasından da
“ bu şiirimi nerden aldınız ?” dedi. Ben de kendimi tanıttım ve bu şiir ile
ilgili hikâyeyi kısaca anlattıktan sonra:
“Bu şiirinizin tamamını ve şiir kitabınızı nasıl elde edebilirim? Siz şu
anda nerede oturuyorsunuz?” dedim.
“Şiir kitabımı Bilge Yayıncılık bastı. Şu anda da İstanbul'da oturuyorum.
Kitabımı kitapçılarda belki bulabilirsiniz, “
“Eğer kitapçılarda bulamazsam, bana gönderebilir misiniz? Ben de Ankara
Keçiören semtinde oturuyorum, adresimi verebilirim” dedim.
“Aaaa. Çok güzel. Keçiören’de eniştem oturuyor. Onda bu şiir kitabım var.
Ondan alabilirsiniz” deyip eniştesinin adını soyadını ve ev telefonunu verdi.
Eniştesinin evini aradım. Bir kız çocuğu çıktı. Olayı olduğu gibi ona da
anlattım. “Dayısının şiir kitabının kendilerinde olup olmadığını?” sordum. Kız
çocuğu “Dayımın şiir kitabı bizde var” dedi.
“Kızım onu sizden alabilir miyim? Ben Keçiören Tepebaşı'nda oturuyorum.
Evinizin adresini verebilir misin?” dedim. Kız çocuğu “Bu konuyu babamla
konuşun” deyip, babasının çalıştığı bankanın
telefonunu verdi. Mesai bittiği için verilen telefondan şairimizin eniştesine
ulaşamadım. Fakat mahallemizde şairimizin bacısının oturduğuna çok sevinmiştim.
Akşam evden telefon açar, adreslerini alır, “Dertli Şiirler” kitabını gider
alırım diye sevine sevine eve geldim.
Eve gelir gelmez, bu güzel şiirden
çok etkilenmiş eşime, ” Cennet Vatan
Yok Olmuş, şiirinin yazarını buldum. Kız kardeşi bizim mahallede
oturuyormuş. Kocası da Keçiören’de bir bankada çalışıyormuş “dedim ve
arkasından da şairin eniştesinin adını ve soyadını söyledim. Eşim birden
afalladı.
“Dur Şükrü!... Benim Ayşe adında bir arkadaşım var. Bu
arkadaşımın soyadı da senin söylediğin beyefendinin soyadı ile aynı. Ayrıca
bildiğim kadarı ile Ayşe hanımın kocası da bankada çalışıyor. Yoksa bu Ayşe,
şairimizin kız kardeşi olmasın. Sen Kırım da iken kızı ile bu hanım bizim eve
geldiler. Oturup sohbet ettik” dedi.
“Bu bayanla nereden tanışıyorsun?”
“Bizim evin ilerisinde bir arkadaş vasıtasıyla tanıştım. Çok temiz ve
mütevazı insanlar. Kanım bu aileye kaynadı. Onlarda beni sevdi ve dost olduk.
Ama kardeşinin şairliğinden hiç bahsetmedi.”
“O zaman bu bayanın sende telefonu var mı? “dedim. Eşim “var” deyip,
telefon defterini getirdi. Elimdeki kâğıda yazdığım ev telefonu ile eşimin
telefon defterindeki telefonu karşılaştırdık; ister inanın ister inanmayın aynı
telefon numarası idi.
İkimizde göz göze gelip bu tesadüf olay karşısında şaşırdık. Eşim hemen
kendisindeki telefonla arkadaşı Ayşe hanımın evini aradı. Durumu karşısına
çıkan Ayşe Hanımın küçük kızına anlattı. Aynı şaşkınlığı Ayşe Hanımlarda
yaşadı. Sonunda eşim bu şiir kitabını Ayşe Hanımdan aldı.
Şairimizin “Mahsun Dönmezer” mahlası ile yazdığı, 1999 Bilge Yayıncılık,
Eğitim, Sağlık ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş. tarafından basılan “Dertli
Şiirler” kitabının “Kırım Şiirleri” bölümünde, sizlere ” Cennet Vatan Yok
Olmuş” başlığı ile yazdığım şiirin adı ”Güller
Yok Olmuş”.
Şiirin altında da tarih olarak 18 Mayıs 1998 yazılı. Yani Kırım
Tatar Türklerinin Kırım'dan sürüldüğü 54. yılında yazılmış duygu yüklü çok
güzel bir şiir. İster siz bu şiiri “Güller
Yok Olmuş” deyin, isterseniz de “Cennet
Vatan Yok Olmuş” . İkisi de çok uygun. Dertli Şiirler kitabında şairimizin
Kırım'da iken yazdığı Kırım ile ilgili on tane daha şiiri var. Hepside çok
güzel. Şiirle ilgilenen kardeşlerime bu kitabı tavsiye edebilirim.
Böyle güzel bir şiiri yazan Muammer Erdönmez Beyi tekrar tebrik ediyorum.
Şairimizin yüreğine, bileğine ve kalemine sağlık diyorum.
Kırım'a sevdalı Kırım Tatar Türklerinin de böyle güzel şiirler yazacağına
inancım tamdır. İşte ilk dörtlük benden, gerisi de sizden.
Çünkü sizler :“BENDENSİNİZ!...”
KIRIM KIRIM KIRDINIZ
BİZİ!....
“Kırım kırım
kırdınız bizi
Vagonlara
dizdiniz bizi
Sibirya’ya
sürdünüz bizi
Kırılmadık,
yıkılmadık,
Ayaktayız
görün bizi”
(6.7.2002 Bahçesaray)
Devamı haftaya...
Şükrü BİLGİLİ