NAZIM SEÇER KARTBABAYI RAHMETLE MİNNETLE ANIYORUZ.
MEKANI CENNET OLSUN
Merhum Nazım Seçer-1945-5 Şubat2006
Nazım Seçer İkinci Dünya Savaşı'nın bittiği 1945 yılında Kalecikkaya köyümüzde doğdu. Dünyada gök yüzünde top sesleri gürlerken Nazım Seçer, Kalecikkayamızın o sessiz ve sakin tertemiz havasında dünyaya gözlerini açmıştı. Babasının adı Kazım, annesın adı da Sadetkan'dı. Nazım Seçer'in kartbabayının adı ise Mürsel , Mürsel Kartbabayın da babası Köyümüzü ilk kuranlardan Kırım'ın Bahçesaray'ından gelen Mirzalardanolan Mustafa Kartbabaydı.
Nazım Seçer'in babası Kazım kartbabay çok iyi bir avcı idi. Kazım kartbabayın babası Mürsel hoca alim bir insan olduğundan avcılığa fazla meraklı değildi. Ama Mürsel Hocanın kardeşi Osman Çavuş ise av hastası idi. Osman Çavuş Alaca ovasında ve köyümüzün civarında attığını vuran yiğitliği ile ün salmış bir Tatar yiğiti idi. Osman Çavuş'a o yıllarda karşısına avcılıkta olsun güreşte olsun kolay kolay kimse çıkamazdı.
Nazım Seçer avcılığı babasından ve emmidedesi olan Osman Çavuş'tan öğrenmişti.Uçarı kaçarı hiç affetmezdi. Ava gittiği zaman da eli hiçbir zaman boş gelmezdi.Özel olarak av köpekleri beslerdi evinde. Av köpeği olmadan daava gitmezdi. Gittiği zamanda "bir yanım eksik" derdi. Hatta ölmeden son iki sene tüfeğini eline almasada dağ taş demeden köyün tavlarında gezdi durdu;gençlik yıllarında yaptığı avcılık hatıralarını ömrünün son demlerine kadar hatırlayarakyaşadı.Nazım Seçer'in avcılık sevdasını şu anda oğlu Vahdettin ve Mürsel Seçer köyümüzün tavlarında fırsat buldukça devam ettiriyorlar.
Nazım Seçer 1964 yılında Kiraz Hanımla evlendi. 1965 yılında askere gitti. Askerliğini sınır kenti Hatay Dörtyol'da Jandarma olarak yaptı. Askerlikte yaptığı isabetli atışlarla komutanları tarafından takdir edildi. Nede olsa askere daha gelmeden önce Kalecikkaya'nın dağlarında, ormanlarında bir çok yaban domuzu , keklik, tavşan, tilki ve kaşkır vurarak antıraman yapmıştı. Çünkü çok iyi bir avcı idi.
Askerlik biter bitmez köyüne geldi. Babası ile omuz omuza vererek çalışmaya başladı. Kiraz hanımdan beş evladı oldu. Evlatlarının adları şunlardır: 1)Neziha, 2)Vahdettin, 3) Mürsel, 4)Metin, 5) Serhat. Vahdettin ve Mürsel köyde kalarak babaların mesleğini; hayvancılık ve çiftçiliği devam ettirdiler. Metin oğlu ise Ankara'da kendi mobilya dükkanını açarak hayatını kazanmaya başladı. Kızı Neziha'da evlendi. En küçük oğlu Serhat şu anda okuyor.
Nazım Seçer, köyümüzde çiftçilik ve hayvancılık ile geçimini sağladı. Boş zamanlarında köyümüzün tavlarını karış karış gezerek avcılık yaptı. Bir ara köyümüzde bekçilikte yapan Nazım Seçer evlatları Vahdettin, Mürsel büyüyünce maddi yönden rahatladı.Traktör ve tarım aletleri satın aldı.Tarımı modern aletlerle yapmaya başladı.Kısa bir zamanda köyümüzün zenginleri arasında anılmaya başladı.
Nazım Seçer 5 Şubat 2006 yılında hayata gözlerini yumdu. Geride çalışkan dürüst beş tane evlat ve on iki tane torun bıraktı.
Aramızdan tam üç yıl önce Hakkın Rahmetine kavuşan Kartbabay Nazım Seçer'i öldüğü Şubat ayında tekrar Rahmetle anıyoruz.
Mekânı Cennet olsun.
Allah Rahmet etsin. Amin.
Nazım Seçer'in kardeşi Tahsin Seçer'de iyi bir avcıydı. Tahsin Seçer ile ilgili bir fıkra ile yazımızı tamamlayalım:
ŞIR BÖREKLE İLGİLİ FIKRA
Köyümüzde avcılık yapan Tahsin Dayı bir gün Alacalı arkadaşları ile köyümüzün dağlarında avlandıktan sonra karınlarını doyurmak için köye gelmişler. Anası Sadetkan Hala da şır börek pişirmiş, çocuklarıyla yemiş, Tahsin Dayıya da beş tane bırakmış. Anasına eve gelir gelmez :
-Anay şır böreklerni ketir . Beş tane Alacalı misapirim bar , demiş. Anası da içerden Tahsin Dayıya seslenmiş:
-Mında kelir misin? demiş . Tahsin Dayı hemen kalkmış anasının yanına gitmiş.
-Ne bar bır şey mi aytasın? dediğinde Anası:
-Üyde beş tane şır börek bar. Başka da yok. Bu beş tane şır börekke bunlar toymaz . Ne yasacakmız? demiş. Tahsin Dayı:
-Sen sofraga şır börekle yufkanı da ketir . Men onlarnın karnını toyuruman, demiş. Anası sofrayı kurmuş. Beş tane şır böreği tepsiyle sofranın ortasına koymuş, şalkamanı da doldurup odadan ayrılmış. Tahsin Dayı misafirlerine:
-Buyurun avcılar soframıza, deyip kendisi de oturmuş. Avcılar ilk defa böyle bir yemek gördüklerinden hemen yemeye başlamamışlar. Tahsin Dayı onlardan önce yufkayı almış, arasına şır böreği dürmüş, yemeye başlamış. Diğer avcılarda içlerinden " Bu börek herhalde yufkayla yeniyor" diyerekten Tahsin Dayıyı taklit ederek şırböreği yufkayla yiyip karınlarını doyurmuşlar.
NOT: Tahsin Dayı Hakkın Rahmetine kavuşmuştur. Kendisini bu fıkra ile andığımızdan dolayı bizleri affetsin, ayrıca kendisine Allah'tan rahmetler diliyoruz, makamı Cennet olsun ve sofrası şıbörekle dolsun.Amin.
30 Mart 2016 17 : 40 .jpg)
BUGÜN
