ON BEŞ GÜNDÜR BİRLİKTE OLDUĞUM ANACIĞIMDAN AYRILMAK ZOR OLDU...
Sevgili Dostlarım, doksan iki yaşındaki annemi mutlu etmek için on beş gündür baba mekanı ahşap evimizde birlikte idim....
Bu zaman zarfında dökülmekte olan kırk dört yıllık evimizin çatısını aktarttım , bahçemizin çevresine dikenli tel çektim. Bahçeyi traktörle sürdürdüm...Ot ve dikenlerle kaplamış bahçemizi temizledim... Anam da bu çalışmalarımda yanımdan hiç ayrılmadı...
Çatı aktarması sırasında anamı iki gün önce Kardeşim Yusuf ‘un Alaca’da devamlı kaldığı TOKİ evine bırakmıştım....Çatıdan atılan tuğlalar kafasına düşebilir diye...
Dün işlerim bitince anamla vedalaşmak için yanına gittim...Beni bir gün sonra görünce çok sevindi... “Anne hakkını helal et. Ankara ‘ya gidiyorum. “ dedim ..
Bir baktım gözlerinden yaş akıyor...” Anne, üzülme.. Bir hafta sonra tekrar geleceğim. “ dedim...
Gelin Hanım Samiye , “ Şükrü Bey, annen seni dört gözle bekledi. Şükrü beni tekrar ahşap eve götürecek diye bohçasını dahi hazırladı “dedi ve annemin yattığı yatağın kenarında iki bohçayı gösterdi...
Annemin tekrar babamla birlikte bir ömür sürdüğü o eski eve gitmek için giyeceği elbiseleri paketlediği iki bohçayı görünce yüreğim parçalandı...
Ağlamamak için kendimi zor tuttum...
Annemin elini öpüp “ Anne, oğlum Bora ile yarın akşam Çanakkale’ye gezmeye gideceğiz....Sen o bohçanı hiç bozma. Ben tekrar geleceğim ve seni babamla birlikte yaşadığınız o ahşap eve tekrar götüreceğim. Üzülme..” dedim ve kucaklayıp ondan ayrıldım...
Anamdan bu seferki ayrılığım çok zor oldu...On beş gün onu hem benim yaşadığım hem de anamın elli yıla yakın ömrünü geçirdiği ahşap evde; hatıralarını tekrar yaşatmak ve mutlu etmek için birlikte geçirdiğim bu günleri hiç unutamayacağım...