Ana Sayfa
İletişim
Bize Ulaşın
Üye Girişi
Ziyaretçi Defteri
Mobil Bölüm
Ana Sayfa Foto Galeri Video Galeri
ANA SAYFA  / MAKALELER-ANILARIM

ÇİĞDEM ÇİĞDEM ÇİÇEĞİ


ÇİĞDEM ÇİĞDEM ÇİÇEĞİ



 Paylaş
 25 Subat 2021 01 : 11 
“ÇİĞDEM ÇİĞDEM ÇİÇEĞİ”

ÖĞRETMENLİK YAPTIĞIM ALACA KIZILLI KÖYÜNDE VE KALECİKKAYA KÖYÜMDE BAHARIN HABERCİSİ ÇİĞDEMLER ÇIKMIŞ... 

Çocukluğumuzda “Sarı veya Beyaz Çiğdem Çiçeği”nin yaylalarda, dağlarda, tepelerde görünmeye başladığını gördüğümüzde  kışın bittiğini, ilkbaharın geldiğini anlardık. Hemen arkadaşlarımıza haber verirdik; “ Arkadaşlar, çiğdemler çıkmış. Yarın çiğdem toplamaya gidiyoruz. Kazguşlarınızla yarın mahallemizin çeşmesi önünde  sığırlarımızı Tezekan( Özhan ) Mahallesi’ndeki çobanlara kattıktan sonra toplanıyoruz.” derdik.

Ertesi sabah, babalarımıza meşe ağacından (sağlam olurdu)  veya başka bir ağaçtan  yaptırdığımız “kazguçlarımızla” Su Deposu’na, Su Deposun biraz daha uzağındaki “İşaretli Tepe” dediğimiz tepeye veya Özhan Mahallesi’nin Tekkeye giderken sağ tarafındaki tepelere veya Kızkaraca köyü yolu üzerindeki tarlamızın olduğu “Tilki Deliği “ tepesine gider, buralar da halı gibi yere serilmiş sarı veya beyaz renkli çiğdemleri ;

“Çiğdem Der Ki Ben Alayım
Yiğit Başına Belayım
Hepisinden Ben Alayım
Benden Ala Çiçek Var Mı?

Türküsünü söyleye söyleye büyük bir zevkle kazguçlarımızı toprağa saplayarak sarı veya beyaz renkli çiğdemleri kökleri ile çıkarır, ellerimizde deste yapardık. Bir elimizin içini dolduracak kadar çiğdem topladığımızda arkadaşlar ile mola verirdik. Çiğdemleri yemek için soymaya başlardık.

Çiğdemin toprak üstünde sarı sarı veya beyaz beyaz çiçekleri; bu çiçeklerinin kenarında yeşil renkli yaprakları ve kökünde de gözenekli kahverengi teliz dediğimiz çuvalların bezine benzeyen bir koruyucusu vardı. Bu koruyucu tabakayı ve yeşil yaprakları soyduğumuzda; çiğdemin çiçekleri, beyaz sapı ve sapının kökünde hafif yumru şeklinde topucuğu ortaya çıkardı. Önce topucuğundan ( topucuğu biraz sütlü ve tatlı idi) çiçeklerine kadar yerdik. Tekrar çiğdem toplamaya başlardık. 

Bir arkadaş “ Herkes topladığı çiğdemi getirsin.” derdi. Çiğdemlerimizi yan yana getirerek “kim fazla çiğdem toplamış?” yarıştırırdık. Çok toplayan arkadaşımızı tebrik ederdik. Yorgun argın mahallemize dönerdik.

Mahallemizde kimin bahçesinde iğde ağacı varsa oraya gider büyük bir iğde ağacı dalı keserdik. Topladığımız çiğdemlerin topucuklarını  iğde ağacının dikenlerine sokarak, iğde dalını bir gelin süsler gibi süslerdik. Sarı çiğdemlerin aralarına beyaz çiğdemleri serpiştirirdik. Beyaz çiğdemlere “Katır çiğdemi” derdik, bunu fazla tercih etmezdik. Bu “katır çiğdemi” genelde işaretli tepede ( bu tepede çadıra benzeyen ağaç dikilmişti) ve Tezekan Mahallesinin Tekkeye doğru giden tepelerinde çok bulunurdu. Sarı çiğdemler ise Su Deposunda çok olurdu...

Sarı çiğdemler ile süslediğimiz iğde dalını sırası ile yoruldukça bir başka arkadaş taşırdı. Bir arkadaş iki gözlü heybe taşırdı; heybenin bir gözüne topladığımız bulguru, diğerine de unu koyardık. Heybe bulamazsak bu işi iki ayrı torbada hallederdik. Bir arkadaş da yağ, toz şeker koyacağımız tabakları taşırdı...Yumurtaları da bulgurun içine koyardık...

Çiğdemlerle süslediğimiz   iğde ağacını gezdirmek için ekip tamam olunca mahallemizin ilk evinin kapısının önüne gelir; bu evde hamile gelin veya hanım varsa veya bir erkek evlat bekliyorlarsa , hepimiz bir tempoda:

“Çiğdem çiğdem çiçeği.
Ebem ola köçeği.
Verenin oğlu olsun
Vermeyenin kızı olsun.
O da bacadan düşsün;
Çatlasın, patlasın ölsün!”

Derdik. 

Eğer bu evde bir erkek evlat değil de bir kız istiyorlarsa bu sefer tekerlememiz şöyle olurdu:

“Çiğdem çiğdem çiçeği.
Ebem ola köçeği.
Verenin kızı olsun
Vermeyenin oğlu olsun.
O da bacadan düşsün;
Çatlasın, patlasın ölsün”

derdik. 

Bizim kaydeli olarak söylediğimiz bu maniyi duyan veya dinleyen ev sahibi içeri girer; evinde ne varsa;

-ya küçük bir tas un
-ya küçük bir tas bulgur,
-ya yumurta,
-ya bir kaşık tereyağı 
-ya biraz toz şeker,
-ya da para verirdi. 

Biz de Çiğdemlerle süslü iğde ağacını bize ikramda bulunan ev hanımına, gelinine veya evin erkeğine uzatır; iğde ağacından birkaç tane çiğdem almasına müsaade ederdik. Ev sahibi çiğdemleri iğde ağacından aldıktan sonra bizim ardımızdan bir tas suyu üstümüze serperdi. Biz de hemen ıslanmamak için kaçmaya çalışırdık...

Tabii bazı evlerden boş dönerdik. Verecek bir şeyi olmayanlar “çocuklar kusura bakmayın size verecek bir şey yok evde. Bir daha ki sefere söz “ derdi. Biz bu eve de çiğdem yüklü iğde ağacımızı uzatır,  çiğdem almasını isterdik.

Mahallemizin bütün evlerini tek tek gezdikten sonra bizim eve gelirdik.  Yumurtaları bakkala götürüp satardık. Topladığımız şeker az ise toz şeker alırdık. O zamanlar şeker çok kıymetli idi. Her evde kolay kolay şeker bulunmazdı. Annem topladığımız bulgurdan güzel bir pilav, undan da helva yapardı. Çiğdem toplayan ve çiğdem gezdiren tüm arkadaşlar tahta soframızın çevresine sıralanır, tahta kaşıklarımızla önce tereyağlı bulgur pilavına sonra da helvaya kaşık sallar, sabahtan beri aç karnımızı doyururduk...

İçimizden büyük olan bir arkadaşta yemek sonrası avuçlarını açıp hep beraber dua ederdik. Hepimiz tekrar gelecek sene bir daha çiğdem toplamak için vedalaşıp ayrılırdık.

Şimdi bu güzel geleceğimiz unutulmuş gibi. Allah nasip eder birgün “ Çiğdemlerin çıktığı “ günlerde ilçem Alaca’da bulunursam, yanıma birkaç arkadaş alıp ilçemin tepelerinde çiğdem toplayıp mahallemde ve ilçem Alaca’da iğde ağacına süsleyeceğim çiğdemleri gezdirip, un, tereyağ, toz şekeri, yumurta toplayıp; bulgur pilavı ve helva yapıp yiyeceğim. 

Rabbim bu hayalimi gerçekleştirmeden canımı almasın.

Amin....

Öğretmenlik yaptığım Kızıllı Köyünde ve Kalecikkaya köyünde çiğdemler çıkmış. Bahar gelmiş. Bahar mevsimiz hayırlı ve bereketli olsun..

Kızıllı köyünde çiğdem toplamış güzel kızımızın video için linki tıklayın:

https://www.facebook.com/menderes.aslanfidan/videos/812961369570133/
 
Haber :
Bu Haber 1371 defa okundu
 
Anahtar Kelimeler :ÇİĞDEM,

YORUM EKLE
TAVSİYE ET

 Yorumlar ( 0 )

Henüz bir yorum yapılmamış

İlgili Haber
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Alacamızın Mecnunları
İzlenme : 5788
Kırım haritası
İzlenme : 5781
Semer
İzlenme : 3184
Mustafa Abdülemil Kırımoğlu ve Cengiz Dağcı
İzlenme : 2559
Çok Okunanlar
BUGÜN BU HAFTA BU AY

 

 

 

Sosyal ağlarda bizi takip et
Copyright © sukrubilgili.net.tr