Ana Sayfa
İletişim
Bize Ulaşın
Üye Girişi
Ziyaretçi Defteri
Mobil Bölüm
Ana Sayfa Foto Galeri Video Galeri
ANA SAYFA  / MAKALELER-ANILARIM

22-ARTVİN BİR SEVDADIR GÖRPE YÜREKLERDE: ABDURRAHMAN KAYA’YI KAYBETTİK


22-ARTVİN  BİR SEVDADIR GÖRPE YÜREKLERDE:  ABDURRAHMAN KAYA’YI KAYBETTİK



 Paylaş
 24 Subat 2021 23 : 33 
22-ARTVİN BİR SEVDADIR GÖRPE YÜREKLERDE
ONDOKUZUNCU BÖLÜM: ABDURRAHMAN KAYA ABİMİZİ KAYBETTİK...

Artvin Erkek Öğretmen Okulunda bizlere kol kanat geren ve okula kayıtta ilk tanıştığım, bavulumu taşıyıp yatakhaneye kadar götüren, daha sonra sürgün olana kadar bizlere abilik yapan; yıllar sonra Çorum’un Yaylası’nda, Ankara’da , 2016 yılında da Artvin’de ve birçok değişik mekanlarda karşılaşıp hasbıhal ettiğim Abdurrahman Kaya Abimizi 17 Kasım 2019’da Ankara Karşıyaka’da defnettik. 

Abdurrahman Abimizin son yolculuğunda Abdulbaki Şahin, Fahrettin Oğuz Tor, Sermet Başaran ve bir çok seven dostu ile beraber yalnız bırakmadık. 

Mekanı cennet olsun. Allah rahmet etsin.

Merhum Abdurrahman Kaya Abimiz rahmetli olduktan sonra ve vefat etmeden  önce   Facebook  sayfasında kendi ve sevenleri tarafından yazılan şiir ve yazıları sizlerle paylaşmak istiyorum.

“Abdurrahman Abim’e

Müslüman

Benim Ankara’da abim vardı.
Kapısı herkese açıktı
Dileyen otağından istediğini alırdı
Hele yeğenleri, akrabaları oldu mu
Canını ortaya koyardı.
Güler yüzünde güller açardı konuştuğunda
Gözleri de gülerdi her kelimesinde.
Ümitsizlik çaresizlik kapısından geçmezdi.

Benim Ankara’da Abim vardı.
Adı Abdurrahman’dı soyadı Kaya.
Adı gibi hem kuldu Allah’a hem veren el,
Soyadı gibi sağlamdı ve başeğmeyen.
Yozgatlıydı

Yiğidin harman olduğu diyardan.
Yiğitti ha anaların az doğurduğundan.
Babaların “oğlum” dediğinde,
Bütün hayellerinin gerçek olduğu oğuldu.

Müslüman adamdı vesselam müslüman.
En sevdiği hitaptı ‘müslüman’.

Benim Ankara’da abim vardı.
Hak yemeyen ve hakkını yedirmeyen
Ecel kapıyı çaldığında “of” bile demeyen,
Kaderin cilvelerine gülüp geçendi.
Kış başlangıcında
Kasımi ayların onunda
Bir cumartesi gününde
Rahmeti rahmana kavuştu.
Benim Ankara’da abim vardı...

Ankara- 17 Kasım 2019
Hamza Kaya”

BİR BAŞKA DUYGU YÜKLÜ BİR YAZI

“Abdurrahman Abim’in Ardından…
Kendisini ilk gördüğümde Arif Abi’yle birlikte babaları Hüseyin Amcam’ın samanlığına saman taşıyorlardı. 

Öğrencilik dönemlerinde her zaman olduğu gibi yaz tatilinde babalarına yardım etmek için köye gelmişler ve tarım işlerinde çalışıyorlardı.  Ben de onların saman doldurdukları yoldan geçerken beni durdurdu ve şefkatle halimi-hatırımı sordu. Şehrin kültürüyle yoğrulmuş tavırında uzak durma, küçümseme veya umursamama sezilmiyordu. Böyle bir akrabam olduğu için  belki ilk defa gururlanmıştım o çocuk yaşta. Bu onun benim hayatıma ilk dokunuşuydu.

Fransa’ya çalışmaya giden babamın orada geçirdiği trafik kazası sonucu beyin sarsıntısından dolayı yatalak olması ve geri dönmesi nedeniyle orta okula zamanında başlayamamıştım. Babamın sağlık durumu düzelmeye başlayınca Mahmut Amcam ve Abdurrahman Abimin teşvikiyle ailem beni okula göndermeye karar verdi. Bu onun benim hayatıma ikinci önemli dokunuşuydu. Ortaokulda Devlet Parasız Yatılı öğrenci olarak naklimin Kayseri-Develi’den Ankara’ya alınmasını kendisi istedi; ben böyle bir şeyin mümkün olup olmayacağını düşünemiyordum bile.  

O bana “senin naklini Ankara’ya alacağım” dedi ve bütün işlemleri halletti… Beni Erciyes Dağının soğundan, yatılı okuldaki yemek kıtlığından, kasaba/ilçe kültürünün sığlığından aldı ve ülkemin başkentine, şehrin göbeğine, imkanları bol bir ortama taşıdı. Bu da benim hayatımı yönlendiren onun üçüncü dokunuşuydu. Ankara’da evine sılıkla gittiğimde aile efradıyla beraber hep huzur ve sevgi atmosferinde buldum kendimi.

Lisedeyken Kanuni Lisesi’ne ve Esenevler Lisesi’ne geçerek okul değiştirmemde; üniversitede okurken iş aramamda; üniversiteyi bitirince hemen beni vekil öğretmen olarak tayin ettirerek iş sınavlarına hazırlanacağım evi bile ayarlayarak bana hep kol kanat gerdi. Bu kol kanat germeleri, elinden gelen her şeyi yapmaları taaa yakın zamana kadar devam etti. Sadece bana mı? Hayır, kardeşlerimin hemen hepsine de… Kendi kardeşlerini, amca çocuklarını saymıyorum bile. O Kaya ailesinin gerçek abisi ve yedek babasıydı. 

Abdurrahman Abi kendisine yardım için gelen köyünden, kentinden ve ülkesinden hiç kimseye yardımını esirgememiştir. Onun yüreğindeki insan sevgisini onu az tanıyanlar bile görebilirdi. O bir eğitimciydi, ülküsü ve ideali olan bir isandı. İyi eğitimciler insanların hayatına bir şekilde dokunarak onlara olumlu katkılar yaparlar. O saymakla bitmeyecek insanın hayatına dokunup hayır duasını almıştır.  Abdurrahman Abi iletişim becerisi ve iş bitiriciliğiyle benim gördüğüm en iyi bürokrattı. Ayrıca pek çok bakana ve başbakana taş çıkartacak liderlik potasiyeline sahipti. Kendisini tanıyanların lideriydi zaten. Benim de önemli rol modellerimden biriydi.

Psikolojiyle ilgilenen bir arkadaşım Türkiye’de cenazelerin ardından dövünerek ağlayan insanların (özellkle kadınların) aslında doğruyu yaptığını ve acı duyguyu duyar duymaz onu içeride tutmayıp bir şekilde boşaltmanın çok sağlıklı olduğunu belirtmişti bir zamanlar. Ben de birkaç gündür içimde taşıdığım o acıyı anıların eşliğinde burada paylaşarak azaltayım istedim. 

Benim acım sevgili eşi Şirin Yengenin, gözlerinin nuru kızları Hilal ve Gökçenin, kıymetli oğlu Satuk Buğra’nın ve değerli kardeşlerinin acılarıyla kıyaslanamaz belki. Ama onun ahirete irtihalinden önce yüz yüze vedalaşamamak; onun sevenlerinin onu (inşallah) cennete uğurlarkenki merasime katılamak; hastalığını ve aramızdan ayrılışını belki bir türlü kabullenmekte zorluk yaşayan aile efradına ve sevenlerine yakinen sabr-ı cemil tavsiye edememek ve yanlarında olamamaksa ise ayrı bir şey…

Abdurrahman Abi hakkında söylenecek çok şey var ama biz hazır olmasak da, “ Kullü nefsin zaaigatü’lmevt; İnna Lillahi ve İnna İleyhi Raciuun (Her Nefis Ölümü Tadacaktır; O’ndan Geldik O’na Döneceğiz)” olan Allah’ın kanunu işliyor. Dolayısıyla, kadere inanan insanlar olarak hep birlikte sabretmemiz gerekiyor... 

Allah bütün küçük hata ve kusurlarından arınmaya vesile ettiği hastalığıyla adeta haber vererek ahirete davet ettiği Abdurrahman Abimin makamını cennet eylesin. 

Değerli Şirin Yenge, sevgili Hilal, Gökçen ve Buğra; Değerli Arif Abi, Sadık Abi, Hasan Abi, Mehmet Ali Abi ve  Hatice; O’nun diğer akrabaları, dostları, arkadaşları ve sevenleri başınız sağ olsun, başımız sağ olsun… 
Onu seven herkese Allah “Sabr-ı Cemil” nasip etsin…

Harun Kaya
19 Kasım 2019”

“BİR SINIF ARKADAŞININ DUYGULARI

Artvin Öğretmen Okulunda aynı dönem okuduğumuz,3.Sınıfın İlk dönem sonuna doğru beraber Sürgüne gönderildiğimiz(Ben Isparta-Gönenköye,Abdurrahman Gümüşhane'ye)Yozgat'ın Yiğit Evladı Ülküdaşım-Emekli Eğitimci Abdurrahman Kaya tedavi gördüğü Hastanede Vefat etmiştir..Cenaze Namazı yarın(Pazar günü)Öğlen Namazına müteakip Ankara-Karşıyaka Mezarlığı Caminde kılınacaktır..Rahmet olsun..

Şaban Kılıç
16 Kasım 2019”

“ BİR ARKADAŞTAN

Seni anlatmaya hangi kelime kafi gelir, yüreğindeki merhameti, insanlığı anlatmayı hangi mısra taşır... el uzatıp yardım ettiklerine hangi sayı yeter...Cennet mekanın olsun, Peygamberimiz (SAV)komşun, cennet ehli yoldaşın olsun, Ey güzel insan, Ey güzel abimiz... Binlerce dua, selam kucak dolusu sevgiler var sana doğru yol alan... Ruhun her daim dualarımızda olacak... o mükemmel ruhuna her daim hediyemizdir EL-FATİHA

Sultan Özdemir
20 Kasım 2019”

“KIZINDAN VE TORUNUNDAN

"Anne dedem biraz daha kalsaydı.. "
Yüreğimin sızısı.. babam..
Hilal Kaya Gönç 
23 Şubat 2020

Güz yağmurlarıyla bir gün çektin gittin, 
İnanamadık...
Bizim iller sessiz, bizim iller sensiz olamadı...
1 yıl doldu ama yerin dolmadı...
Allah gani gani rahmet eylesin.. Yattığın yer nur olsun..
Hilal Kaya Gönenç
16 Kasım 2020

“Kızı Hilal Kaya Gönenç  2 Mart 2020 de 
2 yıl önce bunları söylemiş canım BABAM, demiş ve aşağıdaki abimizin yazdıklarını paylaşmış.

“EY Büyük milletim var olduğun günden  bu güne ne ilk nede son şehidin olacaktır.Şehitler vermeye devam edeceğiz. Bu topraklarda yaşamanın bedeli  var o bedeli emperyalistler biz ödetiyorlar. Bizler aklımıza kullanarak ilmi öne çıkararak çok çalışarak teknoloji üreterek bu oyunu BOZARİZ.  Şehit lerimizin arkasından  hamaset nutuk ları atarak bir yere varamayız. Şehit lerimizin peygamberimize komşu olması dileklerimle. Büyük  TÜRK  milletinin başı sağolsun.

Abdurrahman Kaya
2 Mart 2018”

Tekrar Mekanı cennet olsun. Peygamberimize öbür dünyada komşu olsun. Bizler hakkımızı helal ettik. Allah rahmet eylesin...

EL FATİHA...

Öğrenciler sömestir tatile girdiler. Ben de bu sayıdan itibaren tatile giriyorum.. 

Okulun bahçesinde, top sahasında, koridorlarında, sınıflarında, labaratovurında, müzik odasında, yatakhanesinde, hamamında, revirinde, keşhanesinde, yemekhanesinde ve Artvin şehrindeki  yaşantımızı; öğretmenlerimizle , arkadaşlarımızla sosyal ilişkilerimizin, şakalarımızın; örgüt başkanlığı seçiminden sonra çıkan olayların akabindeki acı ve sevinç dolu günlerimizi herkesin anlayabileceği gibi tane tane anlatacağım yazılarımı yazmak için sizlerden biraz süre talep edeceğim...

22 bölüm beni sıkılmadan takip eden ve okuma zahmetinde kalan siz değerli arkadaslarıma teşekkür ediyorum...

Gelecek güzel yazı serimde tekrar buluşmak dileğiyle;

Hoşça kalınız.
 
Haber :
Bu Haber 749 defa okundu
 
Anahtar Kelimeler :Artvin, Abdurrahman Kaya,

YORUM EKLE
TAVSİYE ET

 Yorumlar ( 0 )

Henüz bir yorum yapılmamış

İlgili Haber
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Alacamızın Mecnunları
İzlenme : 5769
Kırım haritası
İzlenme : 5766
Semer
İzlenme : 3173
Mustafa Abdülemil Kırımoğlu ve Cengiz Dağcı
İzlenme : 2549
Çok Okunanlar
BUGÜN BU HAFTA BU AY

 

 

 

Sosyal ağlarda bizi takip et
Copyright © sukrubilgili.net.tr