Ana Sayfa
İletişim
Bize Ulaşın
Üye Girişi
Ziyaretçi Defteri
Mobil Bölüm
Ana Sayfa Foto Galeri Video Galeri
ANA SAYFA  / MAKALELER-ANILARIM

2-CIBIR BOYUNLU TAVUK: TAKKE DÜŞTÜ KEL GÖRĞNDÜ


2-CIBIR BOYUNLU TAVUK: TAKKE DÜŞTÜ KEL GÖRĞNDÜ



 Paylaş
 07 Ocak 2021 18 : 31 

CIBIR BOYUNLU TAVUK


İKİNCİ BÖLÜM:

TAKKE DÜŞTÜ KEL GÖRÜNDÜ!..


Birinci bölümde yarım kalan traşımla ilgili hikayeyi anlatayım( yarım kalan işi hiç sevmem) ; ondan sonra da ilçem Alaca’da ortaokulda iken, temiz yüzlü, sevimli, kibar,  İstanbul Beyefendisi, mükemmel bir Fransızca öğretmeni olan; benim kafa gibi düzgün, yuvarlak , pürüzsüz bir kafaya sahip “ Cıbır Kafalı Kel Müdürümüz Nurettin Sevi” hocamızı ve  ortaokul yıllarımızda bize bir hayvan gibi reva görülen yüzlerce talebe önünde makasla saçlarımızın kesilişinin acıklı  hikayesini anlatacağım...


Traş makinemin şarzı bittiğinden ilk defa deneme yaptığım kafa traşım yarım kalmıştı. Traş olurken elimdeki makineyi tam kullanamadığımdan  ensemde tutam tutam saçlar kalmış (herbiri yar saçların lüle lüle şarkısını söylüyorlardı) görüntüm ile “boynu yolunmuş cıbır tavuğa “ benzediğimi daha önce zikretmiştim. 


Bu nahoş şekli ve şemailimle salonda televizyon seyreden eşimin yanına çıkmayı hiç düşünmek istemiyordum. Çünkü benimle dalga geçeceğinden emindim. 


Şarzı bitmiş traş makineme baktığımda şarz oluyordu. Başımda kalmış kılları temizledikten ve havlu ile kuruladıktan sonra traş olmadan önce banyoda çıkardığım  giysilerimi tekrar giydim. Odama gidip  beremi aldım. Onu bir tarafı sürülmüş bir tarafı nadasa bırakılmış, gülünç bir görünüm arz eden ensemi tam kapatacak şekilde kafama geçirdim. Traş makinesi şarz olana kadar salonda oturan eşimin yanına gideyim dedim. Yoksa dakikalarca şarzın dolmasını banyoda bekleyecektim.


Salona daha ilk adımımı atar atmaz eşim   bu halimi görünce güldü. “Niye gülüyorsun ?” dedim. “ Sakal traşın güzel olmuş da ev içinde giydiğin siyah bere hiç yakışmamış. Yaşlandıkça tuhaf tuhaf huylar edinmeye başladın. Evin içinde bere giyirilir mi? Allah aşkına şu başındakini çıkar! “ deyince;  bende : “ O dediğini çıkarırsam, kelim görünür.” dedim. 


“ Sen kafanı da mı traş ettin yoksa?”


“ Evet traş ettim ama beceremedim. Makinenin şarzı bitti. Yarım kaldı. Makineyi şarzı taktım. Dolunca geri kalan kısımlarını alacağım.”


“Ben sana kaç kere söyledim.  Şükrü berbere git traş ol. Kendi kendini traş edemezsin. Birde traş olduğunda banyonun her tarafı kıl oluyor. Geçen sakal traşı olmuştun. Zor temizlemiştim. Şimdi de kafanın bir kısmını traş ettiğini , yarım kaldığını söylüyorsun. Banyo sanırım elli altıya gitmiştir...”


“Endişelenme . Elimden geldiği kadar saçlarımı yerlere dökmemeye çalıştım. Sen onu bunu bırakta, makinenin şarzı dolunca ensemi alır mısın? Kafamın arka kısımlarını almakta zorlanıyorum. Şu tüylerimi almada bana yardımcı olur musun?” dedim ve başımdaki bereyi çıkardım.


“Takke düştü kel göründü!..”


Eşim ensemdeki manzarayı görünce “ Oh ne güzel olmuş. Ben seni traş mıraş etmem. Kendin ettin kendin buldun. Bu kılıkla sokağa çıkta, millet sana gülsün!” dedi ve ekledi: “Yürüde şu ense traşını görelim!..”


Hanıma el mahkum olduğumdan gıgımı çıkarmadım. 


Baktım hanımdan hayır yok. Online eğitim alan oğlumun odasına gittim. “ Oğlum dersin kaçta bitiyor.” dedim. “ Baba beş dakika sonra on dakika teneffüs olacak. Niye sordun?” dedi.  Ben de başımdaki bereyi çıkarıp, ensemde kalan saçları makine ile almasını işaret diliyle anlatmaya çalıştım. Çünkü oğlum taktığı kulaklıkla bir yandan da bilgisayardan  dersi takip ediyordu. “ Tamam baba. Ben o işi becerebilirim” dedi.


Beş dakika sonra  biraz şarzı dolmuş makineyi oğlumun eline verdim. Sağolsun ensemde kalmış saçları öyle güzel aldıki şaştım kaldım. “ Oğlum seni tebrik ederim. Bundan sonra beni traş edersen berbere vereceğim parayı sana vereceğim. Haberin olsun. Bir berber gibi çok güzel traş ettin. Eline sağlık. Ben de rahmetli babamı Alaca’ya ziyarete gittiğimde onu traş ederdim. Demekki oğlum hayatta ne yaparsan sonunda önüne geliyor. Ben babamı traş etmişim , yıllar  sonra da oğlum beni traş ediyor.  Ne güzel bir duygu oğlum” dedim. 


“ Baba gerçekten mi dedemi sen traş ediyordun? Nasıl traş ettiğini anlatabilir misin? Çok merak ettim. O zamanları şu elimdeki makine var mıydı baba? Bu makine ile mi traş ediyordun dedemi?” deyince , “ Oğlum şu benim ense traşımı bitir sana tane tane anlatayım. Bu vesile ile rahmetli dedeni de traş bahanesiyle  hayırla yadedelim” dedim.


Oğlum :” Babacığım, traş işin tamam . Beğenecek misin bakalım?” dedi, bana bir ayna getirip, kafamın arkasından tuttu. Banyonun aynasına baktığımda oğlumun kafamın arkasından tuttuğu aynadan ensemi çok şükür görüyordum. “ Oğlum, mükemmel olmuş. Tebrikler” dedim.


“Baba, banyodan çıktıktan sonra cep telefonunla enseni, kafanın tepesini ve yan profilden görüntülerini çekeyim. Bu resimlere bak, traşının tam olup olmadığına o zaman karar ver.” dedi.


Bu teklifi çok hoşuma gitti. Gerçekten de oğlum diğer teneffüste banyodan çıkar çıkmaz dediği yönlerden cep telefonu ile benim kafanın röntgenini çekti. Hepsini tek tek inceledim. Tek kelime ile traş harika olmuştu; gerek yüzüm gerekse kafam pırıl pırıl parlıyordu...Aynı rahmetli  babam Işılak Tatar Sımayıl gibi...


Oğlum unutmamış :” Baba, dedemi nasıl traş ettiğini anlatacaktın . Unuttuğumu sanma “ dedi. 


Aslında ben ortaokulda okurken cıbır kafalı kel Müdürümüz Nürettin Sevi’yi ve o yıllarda saçı uzun talebeleri eşşek kırkar gibi saçlarının nasıl kırktıklarını anlatacaktım. Ne ise ona da sıra gelir ellaam..  


Ben de oğluma başladım yüzünü göremediği “Tatar Işılak Sımayıl Dedesini “ anlatmaya:


Devam edecek...

 
Haber :
Bu Haber 1272 defa okundu
 
Anahtar Kelimeler :CIBIR, tavuk,

YORUM EKLE
TAVSİYE ET

 Yorumlar ( 0 )

Henüz bir yorum yapılmamış

İlgili Haber
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Alacamızın Mecnunları
İzlenme : 5769
Kırım haritası
İzlenme : 5766
Semer
İzlenme : 3173
Mustafa Abdülemil Kırımoğlu ve Cengiz Dağcı
İzlenme : 2550
Çok Okunanlar
BUGÜN BU HAFTA BU AY

 

 

 

Sosyal ağlarda bizi takip et
Copyright © sukrubilgili.net.tr