Ana Sayfa
İletişim
Bize Ulaşın
Üye Girişi
Ziyaretçi Defteri
Mobil Bölüm
Ana Sayfa Foto Galeri Video Galeri
ANA SAYFA  / MAKALELER-ANILARIM

KUŞBURNU!.. KORONAYA FAYDALI BİR MEYVE Mİ?


KUŞBURNU!.. KORONAYA FAYDALI BİR MEYVE Mİ?



 Paylaş
 28 Eylül 2020 19 : 17 
KUŞBURNU! 
KORONAYA FAYDALI BİR MEYVE Mİ?

Sizi bilmem ama ben kuşburnu marmelatına, reçeline bayılırım. Bu yüzden ilçem Alaca’ya geldikçe cuma pazarından Tokat’tan getirilen kuşburnu marmelatından beş altı kilo alır kış boyu yerim. Eğer evlerde özel yapanlar olursa tercihim onların kuşburnu reçelleri olur.

Geçen yıl anacığımı, bacım Fatma’yı ve gelin hanımları alıp , köyüm Kalecikkaya’nın dağlarında “ Dağeriği ve kuşburnu” toplamaya gitmiştik. Bir buçuk  çuval dağeriği, iki-üç kilo da kuşburnu toplamıştık. 

Bir çuval dağeriğini ve kuşburnunu bacım ve gelin hanımlara bırakıp , yarım çuval dağeriğini Ankara’ya götürmüştüm ve eşim dağeriğinden çok güzel bir pestil yapmıştı. Kış boyu afiyetle yemiştik. Bacım Fatma ve gelin hanımlar da kuşburnundan yaptıkları marmelattan bir kavanoz vermişlerdi. 

Her yıl ilçemizin Cuma pazarından aldığım kuşburnu marmelatlı ile bacım ve gelin hanımların yaptıkları kuşburnu marmelatını karşılaştırdığımda, şunu farkettim; evde yapılan kuşburnu marmelatı pazardakine göre çok çok iyi..

Evde yapılan kuşburnu marmelatının tadına bayıldığımdan;  bu sene kuşburnuyu kendim toplayayım, kendim yapayım dedim. Ankara’daki Eşime telefonla “kuşburnuyu toplayıp marmelat yapacağım .” dedim. Eşim de “ Marmelat yapma. Topla getir, kurutalım. Kışın çayını içeriz. Çok faydalı. “ dedi. Ben de “ Olur!...bu sene kuşburnu marmelatını satın alırız “ dedim.

Kalecikkaya köyümde bu sene dağeriği ve kuşburnu çok azmış. Bahçemizin bir köşesinde kendiliğinden yetişmiş kuşburnu ağacı vardı. Bu sene de maşallah dalları pıtırak ( bir nevi birbirine yapışmış toplu tikenler) gibi. “Köye gitmeyeyim bunları toplayayım.”  dedim.

Bu sabah kalktığımda anacığım yatağında Kur’an okuyordu. “ Anacığım, ben bahçede kuşburnu toplayacağım. Kur’an okuman bitince bahçeye gel.” dedim, evden birkaç örtü, tırmık ve eldivenlerimi alıp, kuşburnu ağacının yanına geldim.

Bir gün önce kuşburnu ağacının altındaki otları tırmıkla çekmiştim. Getirdiğim örtüleri serdim. Eldivenlerimi giydim. Elimdeki tırmığı kuşburnu ağacının dallarına takarak, dallardaki kuşburunları  serdiğim  sergilere düşürmeye çalıştım. 

Tabi dallara tırmıkla uyguladığım şiddet sonucu kuşburunları birer birer bir kısmı örtünün üstüne bir kısmı da sağa sola savruldu. “Ben sana yem olmayacağım diyen bazı kuşburunları da dalında kalıp bana “ Ne haber! bizleri dalımızdan koparamadın ya!” deyip dalga geçtiler. 

“Siz misiniz benimle kafa bulan kuşburunları?” dedim. Dikenli dallar arasında kafamı ve gövdemi sokarak elimle onlara “ Tatar Şükrü’ye meydan mı okuyorsunuz? Bire hınzırlar” diyerek, dallardaki bana meydan okuyan kuşburunlarını da toplamaya çalıştım. 

Keratalar hemen savunmaya geçtiler. Cıplak kollarıma, yüzüme ve vücudumun yumuşak yerlerine dikenleri ile beni şişlemeye başladılar. Onlar bana saldırdı ben onlara saldırdım; her batırdıkları dikenleri ile acı verselerde ruhuma, bedenime ; ben de onlara acımadım boyunlarını koparı koparı verdim. Dalları birbirine girmiş , örümcek ağı gibi olmuş yerlerdeki kuşburunlarına yanaşamadığımdan;  buradaki kuşburunları gözümün içine baka baka benimle dalga geçmelerini sürdürdüler.

Ben kuşburunları ile savaş yaparken anacığım yanıma geldi o sırada . “ Şükrü oğlum ne yasaysın ?( yapıyorsun?)” dedi. “ Anacığım, imdadıma iyi yetiştin. Kuşburnu topluyorum...Bana yardım et.” dedim, anacığımı bir kenara oturttum. Kuşburunları çırptığım örtüleri anamın önüne koydum. “ Anacığım, örtülerdeki şu kuşburunları ayıtlar mısın? “ dedim, anacığım hiç itiraz etmeden çer çöpün içindeki kuşburunları tek tek ayıklayıp, poşete doldurdu. 

Ben de örtülerin dışına kaçmış kuşburunları oturarak, tek tek yerden alarak küçük bir kovanın içine koydum. Yere dökülen kuşburunlarını toplarken dallarındaki dikenler, elime, sağıma, soluma batarak bana tatmadığım acıları tattırdılar. Her acıyı hissettikçe kuşburunlara dedim ki : “ Bana acı versenizde ben sizi toplayacağım. Sizi kurutacağım. Kışında kaynar suda kaynatıp suyunuzu kana kana içeceğim!” 

Çünkü, “Limondan 60 kat daha fazla C vitamini içeren, bağışıklık sistemini güçlendiren” kuşburnunun bakın nelere nelere faydası varmış:

-Kansızlığa iyi gelir.
-Gözleri koruyor.
-Cildi güzelleştiriyor.
-Bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
-Kabızlığı önlüyor.
-Kansere karşı koruyor.
-Kötü kolesterolü düşürüyor (1)

İsterdim ki bu maddeler arasında “Kuşburnu Koronaya karşı iyi gelir!” diye bir maddenin olmasını. Maalesef o maddeye rast gelmedim. 

Yalnız “ Bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Kansere karşı koruyor. “ faydalarına göre kuşburnu belki de KORANAYA karşı iyi gelir diye düşünüyorum. Tabi bu konuda bitkiler üzerinde uzman olan MARANKİ VE SARAÇOĞLU ne der; onların sözlerine ve TIP doktorlarının görüşlerine itibar etmek en iyisi...

Dikenlerinin  verdiği ızdıraba, acıya rağmen; bu  kadar faydalı olan kuşburnu  toplanır değil mi dostlar!..

Ben topladım. Tadını da kışın suyunu içerken çıkaracağım.
 
Haber :
Bu Haber 1060 defa okundu
 
Anahtar Kelimeler :Kuşburnu, korona,

YORUM EKLE
TAVSİYE ET

 Yorumlar ( 0 )

Henüz bir yorum yapılmamış

İlgili Haber
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Alacamızın Mecnunları
İzlenme : 5769
Kırım haritası
İzlenme : 5767
Semer
İzlenme : 3173
Mustafa Abdülemil Kırımoğlu ve Cengiz Dağcı
İzlenme : 2551
Çok Okunanlar
BUGÜN BU HAFTA BU AY

 

 

 

Sosyal ağlarda bizi takip et
Copyright © sukrubilgili.net.tr