KIRŞEHİR OTOGARINDA NASRETTİN HOCANIN FIKRALARINI ARATTIRMAYACAK BİR OLAY YAŞADIM
Değerli Dostlarım,
Kayseri' den Ankara'ya otobüs ile yolculuk yaparsanız mutlaka Kırşehir Otogarında bir mola için uğrarsınız.
Kırşehir Otogarı Doğu Anadoluyu Ankara' ya bağlayan karayolunun hemen kenarında. Çok ilginç bir görünümü var. Değişik bir proje ile yapılmış bir otogar.
"Dışı seni yakar, içi beni yakar" diye bir atasözümüz varya sanki bu otogar için söylenmiş. Dışından baktığınızda muhteşem bir otogar dersiniz. Içine girip benim gibi bazı olumsuzlukları yaşadığınızda ise muhteşemlik duygusu yerine" Bu tesisi hangi acemi müteahhit yaptı dersiniz.
Şimdi size bu otogarda dün akşam ve geçen haftaların birinde yaşadıklarımı anlatayım da hem gülün hem de bana hak verin.
Siz siz olun bu otogarda tuvalete gitmeyin. Tuvaletler rahatlama yeridir. Ama Kırşehir otogarindaki tuvaletler işkence yeri. Lafı fazla uzatmadan anlatayım.
Bu otogarın tuvaletine ilk girdiğimde turnikeden girmek için bozuk para bir lira olmadığından kulağı duymayan yaşlı bir amcaya on lira uzattım. Bana bir lira verdi, içeri gir, çıkışta üstünü alırsın dedi. Ben de dediğini yaptım.
Bu otogarı yapan Müteahhit, oturduğunuz yerin tuvaletlerinin musluğunu sağ elinizin hizasına koymuş. Suyu açar açmaz bacağımdaki pantolonum, ayakkabım, çorabım ıslandı.
Sabunluklarin hiçbirinde sabun yok.Elimi yıkayıp sinirle tuvaletten çıkmak istedim. Turnikeden geçmeye çalışıyorum. Turnike dönmüyor. Görevli amcaya bağırdım, duymadı. Oturduğu yer turnikeyi gören bir yer olmadığından beni de amca göremiyordu.
Neyseki benim gibi sıkışan biri geldi tuvalete, o arkadaşa" Şu amcayı çağırır mısın kardeşim. Tuvaletten çıkamıyorum" dedim.
Turnike tek fonksiyonlu idi.Girişte aynı çıkışta aynı turnike idi. Yani girdiğiniz yerden çıkmanız gerekiyordu.
Amca geldi.Eliyle bana içerideki çok küçük beyaz bir düğmeye basmamı işaret etti. Baktım ki sol tarafta turnikeyi açmaya yarayan bir düğme var, ona basıp çıktım dışarı.
Işkence bitti mi? Bitmedi tabiki. Amcaya paranın üstünü verin dedim. Amca beş lira üstünü verince yine sinirlendim.
" Amca on lira verdim ben sana. On lira üstü vereceksin" dedim.
Amca beş lira vermiştin der gibi bakınca" Bak amca zaten üstüm başım battı. Bu çeşmeleri hangi geri zekalı yapmış. Görüyor musun şu üstümü. Bu çeşmeleri niye yaptır mı yorsunuz? Girişte zulüm bu tuvalete, çıkışta. Ben sana on lira verdim. Beni fazla sinirlendirme ver şu paranın üstünü. Buranın yetkilisi nerde? " dedim soluğu özel güvenligin yanında aldım.
Dışarıda müthiş bir yağmur yağıyordu.Özel Güvenlik memurunun verdiği telefondan otogarın müdürüne telefon açtım.
Telefonda tuvaletlerin çesmelerinin çok düzensiz konulduğunu, turnike sisteminin çok ilkel oldugunu, bu tuvaletler benim gibi ilk defa gidenlerin üstünü başını ıslattığını ve çıkışta turnike çıkış düğmesini bilmediğinden müşterilerin içerden çıkamadığını, görevlininde turnikeyi görmediğinden tuvaletin içindekilerine yardımcı olamadığını, tuvaletlerdeki çeşmelerin ileri alınması gerektiğini ve bu işkence turnikenin de değişmesi gerektiğini,mescide çıkan merdiven basamaklarının dengesiz yapıldığını "söylediğimde
O sırada tavandan da kel kafama şıp şıp yağmur damlaları düşmeye başladi.Sözümü kesmeden karşımdaki otogar müdürüne:
"Müdürüm sizin tavanda akıyor. Dışarda müthiş bir yağmur var. Otogarınıza bakıyorum tavanlarında da akıntılar var. Bu otogar yeni yapılmadı mı? Bu olumsuzluklar neyin nesi?" dedim.
Müdür Bey" Beyefendi tuvalette yaşadığınız olumsuzluktan dolayı kusura bakmayın. Her giren sizin gibi bu durumları bize şikayet ediyor. Otogarın “Geçici Kabulü” yapıldı ama bu olumsuzluklardan dolayı “Kesin Kabul “ yapılmadı. Müteahhitle mahkemeliğiz. Bu yüzden bu eksiklikleri yapamıyoruz. Siz tavandan damlayan yağmur damlalarından bahsettiniz. İkinci katlara yağmur yağdığında tavandan akan yerlere inanın legenler koyuyoruz. " deyince gülmeye başladım.
Dün akşamda "Benim acelem var.Otobüs kalkacak" diyen bir kadın tuvaletin turnikesinden içeri girmeye , içerdeki kadınlarda çıkmaya çalışıyorlardı. Bir türlü turnikeyi kullanamıyorlardı .
Yardımlarına görevli amca gitmişti. İçerdeki bayanın biri isyan ediyordu ;
"Amca bu böyle olur mu?Ayıp olmuyor mu? Senin kadınların tuvaletinin girişinde ne işin var burda? " diyordu....
İşte dostlar tam Nasrettin Hocalık bir fıkra değil mi?
13 Temmuz 2019 13 : 06 
BUGÜN
