Ana Sayfa
İletişim
Bize Ulaşın
Üye Girişi
Ziyaretçi Defteri
Mobil Bölüm
Ana Sayfa Foto Galeri Video Galeri
ANA SAYFA  / MAKALELER-ANILARIM

YENİ YILA PTT İLE GİRDİM!…


YENİ YILA PTT İLE GİRDİM!…



 Paylaş
 02 Ocak 2019 20 : 58 

Bugüne kadar yeni yıl ile ilgili hiçbir yazı yazmadım. 2008 yılında ilk defa “Yeni Yıl” konusunda bir yazı yazarak millî oluyorum. Genelde bir yarışı kazanan sporcuya mikrofon uzatılıp, “Ne gibi duygular hissediyorsun?” diye soru sorulduğunda,  sporcu derin derin nefes aldıktan sonra “Çok heyecanlıyım. Söyleyecek kelime bulamıyorum. Çok mutluyum” gibi klasik sözler söyler. Ben de yılın ilk yazısını  “Yeni Yıla PTT İle Girdim” başlığını koyarak yazmaya başladım. 

Bu klasik; “Yeni Yıla PTT ile Girdim.” söylemini ilk defa okuyanlar olabilir. Yazı başlığı içindeki “PTT” harflerinin “Posta Telefon Telgraf” gibi algılayarak, yazımı ”Yeni Yıla Posta Telefon Telgrafla Girdim” olarak, okuyanlar çıkabilir. 

Hiç Yeni Yıla Posta Telefon Telgrafla girilir mi? 

Eğer, bu anlamda yazımın başlığını algıyanlar varsa, hemen onlara şunu söyleyeyim: başlıktaki “PTT” harfleri, “Posta Telefon Telgraf” kelimelerin kısaltılmış baş harfleri değil. O zaman hemen birilerinin şunu içinden geçirdiğini sezer gibiyim:”Şükrü Bilgili Yeni Yılda herhalde bizimle kafa buluyor, dalga geçiyor.” 

Yeni yılda şunu da itiraf edeyim ki ben bugüne kadar yazdığım yazıların hiçbirinde okuyucularımla dalga geçmedim; hayatın gerçeklerini yaşadığım olaylarla bağlar kurarak sosyal ve millî içerikli birçok yazılara imza attım; satır aralarına gizlediğim acıları ve sevinçleri okuyucularımla paylaştım. Çünkü “Acılar paylaşıldıkça azalır, sevinçler de paylaşıldıkça çoğalır.” 

O zaman yazı başlığı içindeki “PTT”nin anlamı ne? Bunu size yeni yıla nasıl girdiğimi anlattığımda, açıklamama gerek kalmadan, bu bilmeceyi çözeceksiniz. 

31 Aralık 2007 Pazartesi günü saat yirmi otuzda bir yılın yorgunluğunu üzerimde taşıyarak görev yaptığım bankamdan çıktım. Evime geldiğimde eşim ve çocuklarım her yıl olduğu gibi bu senede benim geç geleceğimi düşünerek, evime iki yüz metre uzaklıktaki Şükriye Halamın evinde toplanmaya karar vermişler. 

Şükriye Halamın oğlu Sabit ve Eniştem Ercan, eşimi ve çocukları götürmek için evime gelmişlerdi. Yeğenim Sabit “Dayı bu yılbaşı annemde toplanıyoruz. Sen bankadasın diye yengemi ve çocukları almaya geldim. Buyur sende gel “ dedi. 

Yeğenim Sabit’e “Ben çok yorgunum. Siz gidin. Ben bu yılbaşı evde dinleneceğim” dedim. Eşim halamda yemek için çocuklara mutfakta börek ve kek yapıyordu. Benim için de yeşil mercimek çorbasını, tereyağlı bulgur pilavını ısıttı. Masaya da bir kâse vişne kompostosunu koydu. Ben yılın son akşam yemeği olarak önüme konan menüyü tek başıma afiyetle yedim; eşim ve çocuklarım ben yemeğimi bitirdiğimde evden ayrılmışlardı yeğenle birlikte.

Yatak odama girdim; Pijamamı giydim; Terliğimi ayaklarıma taktım; Televizyon seyretmeye başladım. Yeni yıla işte Pijama, Terlik ve Televizyonla giriyordum. Evimde hiç bir kimse yoktu. Elimdeki televizyon kumandası ile kanalları birer birer gezdim. Dişe dokunur bir yılbaşı gecesi programı yoktu kanallarda. Canım sıkıldı. Bir yılın yorgunluğunu Yeni Yıla gireceğim şu dakikalarda üzerimdeki Pijama, ayaklarımdaki Terlik ve karşımdaki Televizyonla yatamayacağıma karar verdim ve yatak odama yöneldim. Başımı yastığa koydum. Yıllar önce yazdığım şiirimi hatırladım.

ODA SESSİZ VE SENSİZ 

DÜN GECE!

ODA SESSİZ VE SENSİZ

UZANDIM YATAĞA

BOYLU BOYUNCA...

 

DÜŞÜNDÜM!

GELECEĞİ DÜŞÜNDÜM...

SONRA GERİLERE DÖNDÜM.

DALDIM TAA DERİNLERE.

 

DAMLA DAMLA!

YANAKLARIMDAN AKTI YAŞ.

TANE TANE DOLU GİBİYDİ.

ISLANDI YASTIĞIM...

 

DÜN GECE!

AĞLADIM YATAĞIMDA SENSİZ

GÖZYAŞLARIMI,

TUTAMADIM, ODAMDA SESSİZ... 

Evet, odam sessizdi; benden başka bir Allah’ın kulu yoktu. Gözlerimi kapadım; daldım taa derinlere gittim. 

Yaşım elli idi. Nasıl geçmişti koskoca yarım asır; hiç farkında değildim. Sanki bir gün gibi geliyordu; elli yıllık ömrüm. Bu kısa geçen hayatımda çocukluk yılbaşı gecelerini hatırlamaya çalıştım; hiç bir görüntü gelmedi hafızama. Silinmişti çocukluk yılbaşı geceleri belleğimde. Ortaokul yıllarımın yılbaşı gecelerini de hatırlayamadım. 

Artvin Öğretmen Okulu’nda geçirdiğim yılbaşı gecelerini ise hayal meyal hatırlamaya çalıştım.

Ama 1978 ile 1984 yılları arasında Alaca’da geçirdiğim yılbaşı gecelerini çok iyi hatırladım. Çünkü o yıllarda yılbaşı geceleri benim için eğlence ile geçen dakikalar değildi. O yılların yılbaşı gecelerinde ağabeyimin sarhoş olarak bizlere yaptığı huzursuzluğu asla ve asla unutamıyorum. 

O yüzden yılbaşı gecesinin gelmesini hiç istemezdim, nefret ederdim. Aslında o yılların yılbaşı gecelerinde tek kanaldan seyredilen eğlence programlarını ve özellikle gece saat yirmi dörtten sonra televizyona çıkan Nesrin Topkapı’nın oryantal dans gösterimini arkadaşlarım ballandıra ballandıra anlatırlardı. 

 Bense o geceleri aynı 2007 nin son yılında olduğu gibi erkenden başımı yastığa koyar, ağabeyimin sarhoş olarak geleceği dakikaları korku ile iple çekerdim. Yirmi üç yıllık Ankara’da geçen yılbaşıları ise hep bankada gece yarılarına kadar çalışarak geçirdim. Çok şükür bu sene ise hesapları erken kapatmıştık ve evime gecenin yirmi birinde gelmiştim. Eşim ve çocuklarım Şükriye Halama gittiklerinden bu gece “Yeni Yıla Pijama, Terlik, Televizyonla” yapa yalnız girmiştim. 

Şimdi yazımın başlığındaki “Yeni Yıla PTT ile girdim“ cümlesindeki “PTT” harflerinin sırlarını çözdünüz mü? Çözemedi iseniz “Pijama, Terlik ve Televizyonun” baş harflerini bir kez daha okumanızı arzu ediyorum. 

Yeni yılda sağlık ve sıhhatler dileğiyle, Selam ve sevgilerimle. 

Şükrü BİLGİLİ

Not: Bu yazı 1 Ocak 2008 de yazıldı. 

 
Haber :
Bu Haber 1809 defa okundu
 
Anahtar Kelimeler :yeni yıl,

YORUM EKLE
TAVSİYE ET

 Yorumlar ( 0 )

Henüz bir yorum yapılmamış

İlgili Haber
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Alacamızın Mecnunları
İzlenme : 5788
Kırım haritası
İzlenme : 5781
Semer
İzlenme : 3184
Mustafa Abdülemil Kırımoğlu ve Cengiz Dağcı
İzlenme : 2559
Çok Okunanlar
BUGÜN BU HAFTA BU AY

 

 

 

Sosyal ağlarda bizi takip et
Copyright © sukrubilgili.net.tr