Ana Sayfa
İletişim
Bize Ulaşın
Üye Girişi
Ziyaretçi Defteri
Mobil Bölüm
Ana Sayfa Foto Galeri Video Galeri
ANA SAYFA  / MAKALELER-ANILARIM

GERDEKKAYA KÖYÜ İKİNCİ HINGEL GÜNÜ ŞENLİĞİNDEN İZLENİMLERİM


GERDEKKAYA KÖYÜ İKİNCİ HINGEL GÜNÜ ŞENLİĞİNDEN İZLENİMLERİM



 Paylaş
 14 Aralik 2018 00 : 41 


8 Temmuz 2007 Pazar günü ilçemize 19 km uzaklıkta 93 Harbi muacirlerinin kurduğu bir yayla köyü olan Gerdekkaya köyümüzde “2. Hıngel Günü Şenliği”, özellikle köy dışında yaşayan Gerdekkayalılarla birlikte Alaca’mızdan, Çorum’dan ve Ülkemizin bir çok vilayetinden gelen gönül dostu misafirlerle coşkulu bir şekilde kutlandı. 

“1. Hıngel Günü Şenliği”ne haberim olmadığından dolayı katılamamıştım. Birinci şenlik yapıldıktan sonra şenlik ile ilgili haberi “Alaca Birlik Gazetesi”nden öğrenmiştim. Bu şenliğin organizatörü  değerli Arslan Odabaş Bey “Alacanet” internet sitesinde birinci şenlik ile ilgili olarak yazdığım “Hıngal Festivali (Gerdekkaya Köyümüz)” yazımın altına şu yorumu yazmıştı: 

Şükrü bey ilginizden ve şenliğimizi yeniden yazı gündeminize almış olmanızdan dolayı tekrar teşekkür ediyorum. Yaklaşık 10 ay önce telefon edip teşekkür etmiş ve II. şenliğe davet ettiğimi belirtmiştim hatırlarsanız. Alacanet sitesine de şenliğimiz haberini yayınladığı için teşekkür ediyorum. Bu haberde de belirtildiği gibi şenliğimiz Allah'tan bir mani olmazsa 8 temmuz'da. hassaten ve özel olarak davetlimizsiniz. Gelirseniz mutlu olacağız. Ayrıca yazılarınız için de teşekkür ediyor başarılarınızın devamını diliyorum.”

Atalarımız ne güzel söylemiş: “Davet edilen yere erinme, davet edilmeyen yerde görünme” Ben de, Sayın Arslan Odabaş Beyden aldığım 8 Temmuz’da köylerinde yapılacak “2.Hıngel Günü Şenliğine  hasseten ve özel olarak davetlimizsiniz”  davetine icabet etmek için başkentimiz Ankara’dan cumartesi günü sabah arabamla yola çıktım.

Alaca’mızda cumartesi öğleden sonra emekli müzik öğretmenimiz Selahattin arkadaşımızın babasından kalma ahşap bir evin güzel bahçeli mekanında, Yozgat’tan gelen Hamza ve Sefer arkadaşımızla birlikte gecenin ilerleyen saatlerine kadar;  bahçede pıtırak gibi dallarda kızıl vişneleri toplayarak ; Hamza arkadaşımın pişirdiği nefis yemekleri yiyerek ve Selahattin arkadaşımın semaverde demlediği demli çayları yudumlayarak; gerek geçmişten gerekse gelecekten bahsederek felekten  güzel  bir gün çaldık. 

Pazar günü de ilçemizin tanınmış berberlerinden “Berber Cemal” ile Gerdekkaya köyümüze gitmek için öğle namazından sonra yola koyulduk. Zile yolu üzerindeki evleri geçtik. 

1978-1984 yılları arasında Kızıllı köyünde öğretmenlik yapmıştım. Her sabah Kızıllı köyüne giderken Zile yolunda bir yandan yaya yürürken  bir yandan da arkamdan vasıta geliyor mu diye bakardım. Her gelen vasıtaya da el kaldırırdım. Bazıları beni arabalarına alırdı bazıları almazdı. 

İşte ben de bu pazar günü Gerdekkaya köyüne giderken Zile yolunda kimi görürsem arabama almaya karar vermiştim. Benzinliğin karşısında yol kenarında  bekleyen bir ihtiyar amcayı  gördüm ve yavaşladım. “İleride sağa döneceğimi söylediğimde” yaşlı amca eliyle düz gideceğini işaret etti. Odun pazarına yaklaştığımızda da birkaç genci gördüm ve hemen sağa yanaştım. Yanıma gelen gençlere “Nereye gidiyorsunuz?” dedim. Gençler de “Dona’ya gidiyoruz “dediler. Gençlere üzülerek “Biz Gerdekkaya köyüne gidiyoruz” deyip, gençleri de  gidecekleri yere götüremememin üzüntüsü ile yolumuza devam ettik. 

Gerçekten Alaca’mızın çok güzel bir arazisi var. Allah nazardan ve afattan saklasın. Ünalan köyü ile Esacı köyü arasındaki ucu bucağı görünmeyen buğday tarlalarını ve pancar tarlalarını seyrede seyrede Berber Cemal’le yolumuza devam ediyorduk. Yol Esacı köyünün girişinde çatallaştı. Sadece aşağıya giden yolu gösteren “Esacı” levhası vardı. Sola giden yolla ilgili bir işaret yoktu. 

Cemal’e “Gerdekkaya köyü yolu hangisi?” dedim. Cemal’de “Herhalde şu sola giden yol olmalı” dedi. O sırada bir taksi geliyordu karşımızdan. İşaret ettim durdu. Gerdekkaya köyünün yolunu sordum. Sola giden yolun Gerdekkaya köyü yolu olduğunu söyledi ve sola döndük. Sağımızda ki Esacı köyünü çıktıktan sonra çok kötü bir stabilize yoldan, tangur tungur sesleri ve arkamızda büyük bir toz dumanı bırakarak Beşiktepe köyünün yanından geçerek, yüksek sayılmayacak bir tepe üzerine kurulmuş Gerdekkaya köyüne ulaştık. 

Geçtiğimiz bozuk yolun her iki tarafında ekili arazinin ileriki yıllarda sağ tarafta uzaklarda görülen Koçhisar köyünde yapılan barajın faaliyete geçtiğinde sulanacağını Berber  Cemal’den duyduğumda çok sevinmiştim. Bu barajın bir an önce yapılmasını kendi köyümün toprakları olmasa da Alaca’ya sevdalı biri olarak candan arzu etmiştim. 

“Bu konuda da siyasilerimize ve ilçemizi yönetenlere büyük bir görev düşüyor. Koçhisar barajımızın en kısa zamanda faaliyete geçmesi konusunda özellikle ilçemiz nüfusuna kayıtlı Millet Vekilimiz Sayın Agah Kafkas Beyin gayret ve yardımlarının beklendiğini bir vatandaş olarak hatırlatmam herhalde yanlış olmaz....” demiştim. 

Çok şükür bu gölet şu anda faaliyete geçti ve Alaca’mızın toprakları suya kavuştu. 

Şenlik  okul bahçesine kurulmuştu. Okulun giriş kapsına da “Gerdekkaya Köyü Hıngel Günü Şenliğine Hoş Geldiniz” pangartı asılı idi. Okulun bahçesinin sol ve sağ taraflarına çadırlar altında kadınlar, erkekler ve çocuklar oturuyorlardı. Bahçenin hemen yanındaki futbol sahasında gençler büyük bir zevkle üzerlerine giydikleri renkli üniformalarıyla futbol oynuyorlardı. Bahçe dışına park etmiş araç sayısı ise çok fazla değildi. 

Şenlik alanına girdiğimizde  sağ tarafta ilçemiz öğretmenlerinden ve şu anda Çorum Belediye Başkanı olan Zeki Gül ve Halk Eğitim Müdürü Mustafa Çağlayan ve İlçemiz Kaymakamı oturuyordu. Yanlarına gidip tokalaştık. Boş iki sandelyeye oturduk. 

Alaca’da çok fazla sıcak olmasına rağmen Gerdekkaya’da ise çok güzel serin bir rüzgar esiyordu. Nerdeyse o sıcak yaz mevsiminde Gerdekkaya yaylasında üşüyorduk. Birkaç dakika sonra Arslan Odabaş masamıza geldi. Bizlere ”Hoş geldiniz “dedi.   Ben de “Şenliğiniz hayırlı ve uğurlu olsun” dedim.  Bu şenliğin organizesini tek başına yapan Arslan Odabaş çok yoğun olduğundan yanımızdan fazla kalmadan ayrıldı.

Bizlere yoğurtlu sarımsaklı nefis etli hıngel yemeği ikram edildi. Deyim yerinde ise yediğim hıngeller gerçekten çok mükemmeldi. Berber Cemal “Şükrü benim kolesterolüm var, benim hıngelide ye” dedi. İkinci hıngel tabağını da sildim süpürdüm. Bir yandan hıngelleri mideye yuvarlarken bir yandan da Zeki Beyle ve Mustafa Beyle sohbet ettik. Kaymakam bey bir süre sonra şenlik alanından ayrıldı. Yarım saat sonra Berber Cemal  elinde iki tabakla geldi. Birini bana verdi. Tabakta pilav üstü et vardı.  Pilav üstü et yemeğini de hıngal gibi büyük bir iştahta yedik. Yapanların ellerine ve ikram edenlerin kesesine bereket. 

Yemek servisi oraya gelen herkese kadın erkek ayrımı yapılmadan sunuldu. Tabi ki önce erkekler kuyruğa girdi sonrada kadınlar… 

İleriki yıllarda acaba çok katılım olursa herkesin karnını doyurmak mümkün olur mu bilmem. Köyüm Kalecikkaya’da her yıl düzenlediğimiz “Hıdırellez Kültür Şenliği”nde yemek ikramı ancak gelen protokole veriliyor. Şenliğimize gelen halkın çoğu bunu bildiği için kendi yiyeceğini getiriyor, programdan sonra da piknik yaparak karnını doyuruyor. Bundan sonraki Hıngel Şenliklerinde katılım çok fazla olduğunda, şenliği organize edenlerin yemek konusunda çok sıkıntıya düşeceklerini tahmin ediyorum; bu yüzden şimdiden yemek konusu üzerinde ciddi  düşünürlerse iyi olur.  

Elektrik kesildiğinden ses düzeni arızalandığını ve programın yapılamadığını yanımızda oturan Gerdekkayalı bir arkadaş söylediğinde çok üzüldüm. Bir jeneratör de getirmeyi düşünememişler. Kafkas ekibi de bu yüzden gösterisini sunamamış. Konuşmalar olmamış ve müzik yayını yapılamamış. Bu yüzden şenlik sadece yemek yeme ve köylülerin de kendi aralarında yaptığı sohbet havasında sakin bir şekilde geçiyordu. Bir saat sonra Gerdekkaya köyünden Arslan Odabaş’tan izin alarak, yine bozuk stabize yoldan Alaca’mıza döndük.

Anadolu’nun bir çok köyünde olduğu gibi göçler nedeniyle  gerek Beşiktepe köyümüzde gerekse Gerdekkaya köyümüzde herhalde yaşayan bir kaç tane hane halkı kalmış; bu köylerimiz bu görüntüleri ile terk edilmiş bir köy izlenimi vermişti bana ilk anda. 

“Yollarının hâlâ bozuk bir stabilize yol olması; şenliğe fazla katılımın olmaması ; bu terkedilmişliği ve sahipsizliği ıspatlıyordu. Ben inanıyorum ki Gerdekkaya köyümüzde yapılan “Hıngel Günü Şenlikleri” sayesinde bu unutulmuşluk, bu terkedilmişlik yok edilecek ve stabize olan yolları da bir gün asvalt yola kavuşacaktır. Bu da ancak bir vefa borcu olarak bu köyden yetişenler; bu köyle bağı olan herkesin; özellikle aydın ve zenginlerin köylerine, köylülerine sahip çıkmalarıyla gerçekleşecektir. Bu gayret sadece fedekâr Arslan Odabaş ve fedâkar bir kaç kişi ile olmaz!.......” diye içimden geçirmiştim.

Kalecikkaya köyümüzde yaptığımız “Hıdırellez Şenlikleri”nde ki tecrübelerime dayanarak diyebilirim ki, bu tür şenliklerde  daha fazla insanın sorumluluk bilinciyle görev almaları (veya Gerdekkaya köylüleri dernek kurmaları)  halinde; “2.Hıngel Günü Şenliği”nde meydane gelen benzeri bütün olumsuzlukların ve sorunların çok kolay çözülebileceğini söyleyebilirim.

“Herkes evinin önünü süpürürse mahalle temiz olur” ilkesinden hareketle, her köyün aydını ve zenginleri analarının, babalarınının (belki de kendilerinin) doğdukları köylere sahip çıkmalarının bir insanlık görevi olduğunu düşünenlerdenim. 

Biz bu ateşi ilçemizin Kalecikkaya köyünde dernek kurarak çözdük. Darısı diğer köylerimize. Benden söylemesi. Yoksa  gelecek yıllarda  Gerdekkaya köyünde olduğu gibi ayakta duran bir kaç evi ve bir kaç insanı da göremezler.   

Neresinden bakarsanız bakın, Kalecikkaya köyümüzde yaptığımız Hıdırellez Şenlikleri’ne göre “2. Hıngel Şenliği”nde katılım az da olsa, senede bir gün Gerdekkaya köyü ile bağı olan ve uzun yıllar birbirlerini göremeyen Gerdehlilerin bu şenlik vasıtasıyla bir araya gelerek hasretlik gidermesi, milli yemekleri hıngeli hatırlamaları bana göre  çok  güzel bir etkinlik

“Bu güzel etkinliği başlatanların her türlü olumsuzluğa karşı yılmamalarını, ileriki yıllarda daha planlı, daha programlı, daha organize bir şekilde “Hıngel Günü Şenliği”ni yapmalarını tavsiye ediyorum.” demiştim ve ardından da   

"2.Hıngel Günü Şenliği'ne emeği geçenleri kutlar,  devamını dilerim...."

Demez olaydım...

“Hingel Günü Şenliği” bir daha Gerdekkaya Köyümüzde yapılmadı… 

“Hingel Günü Şenliği” nin başlayacağı günleri dört gözle bekliyorum….

 

 
Haber :
Bu Haber 4370 defa okundu
 
Anahtar Kelimeler :Gerdekkaya, Hıngel Şenliği,

YORUM EKLE
TAVSİYE ET

 Yorumlar ( 0 )

Henüz bir yorum yapılmamış

İlgili Haber
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Alacamızın Mecnunları
İzlenme : 5788
Kırım haritası
İzlenme : 5781
Semer
İzlenme : 3184
Mustafa Abdülemil Kırımoğlu ve Cengiz Dağcı
İzlenme : 2559
Çok Okunanlar
BUGÜN BU HAFTA BU AY

 

 

 

Sosyal ağlarda bizi takip et
Copyright © sukrubilgili.net.tr