Ana Sayfa
İletişim
Bize Ulaşın
Üye Girişi
Ziyaretçi Defteri
Mobil Bölüm
Ana Sayfa Foto Galeri Video Galeri
ANA SAYFA  / MAKALELER-ANILARIM

ÜÇ TOPAL


ÜÇ TOPAL



 Paylaş
 24 Kasim 2016 17 : 31 
ÜÇ TOPAL 

Sevgili Öğretmen arkadaşlarım,

Hepinizin “Öğretmenler Gününü kutluyorum”. 

Geleceğimizin neslini sizler yetiştireceksiniz.

Bu yüzden Devletimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ” Muallimler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır” demiştir.Bu sözleri Artvin Erkek İlköğretmen Okulu’na gittiğimde Atatürk’ün büstünün altında okumuş ve bir öğretmen olacağımdan dolayı da kendimden gurur duymuştum. 

Ayrıca yine Gazimiz “Dünyanın her yerinde öğretmenler toplumun en özverili ve en saygıdeğer öğeleridir.”

 Yüzyıllar öncesinde Diyojen, “Yeryüzünde öğretmenlikten daha şerefli bir meslek tanımıyorum.”demiştir.

Socrates ise öğretmenin ve öğretmenliğin önemini, “Dünyada her şeye değer biçilebilir, ama öğretmenin eserine değer biçilemez. Çünkü onun eseri hem her şeydir hem de hiçbir şeydir.” diye belirtmektedir.

Hz. Ali, öğretmenliğin paha biçilmez değerini en kısa ve etkili biçimde, “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.” diyerek ifade etmektedir. Bu şekilde ünlüleri ve sözlerini çoğaltarak pek çok örnek sıralamak mümkün.[1

Gerçekten öğretmenlik kutsal bir meslektir. Şahsımda sizlerin aranızda yedi yıl bu görevi yaparak bu hazzı tatmış birisidir.

Ben sizlerin çektiğiniz ekonomik sıkıntılardan, öğrencilerle olan ilişkilerinizden bahsetmeyeceğim. 

Sizlere Alaca ilçesinde ilk defa düzenlenen bir “Öğretmenler Günündeki bir hatıramı anlatacağım.

Yıl: 24 Kasım 1981. 

Yer: Alaca Nedim Tugaltay Lisesi’nin salonu. 

Kalabalık bir öğretmen topluluğu salonu tıka basa doldurmuştu. Ben de Kızıllı köyünde öğretmenlik yapıyordum o yıllarda. Bütün köy öğretmenlerine ilköğretim müdürü özel yazı göndermişti: “Öğretmenler Gününe katılın” diye. Bizim için bu ilk gün çok önemliydi. Hemen hemen bütün köy ve ilçe öğretmenleri oradaydı. 

Resmi konuşma nutuklarından sonra sahneye  Aydın Hocamız aksaya aksaya çıktı. Mikrofonu eline aldı. Bütün öğretmenlerin gününü kutladıktan sonra:

“Sevgili Öğretmenler, ben size Alaca’mızın Büyükhırka köyüne ilk atandığımda başımdan geçen bir olayı anlatacağım” dedi, başladı anlatmaya:

Köyün muhtarını akşamdan yanıma çağırdım. 

“Bak muhtar” dedim, “Yarın bekçine de söyle, ev ev beraber gezip çocukların okula kaydını yapacağız”. Muhtar:
“Tamam hocam. Ben şimdi gider bekçiye söylerim. Sabah Allah’ın izniyle kapı kapı dolaşır çocukları yazarız” deyip, yanımdan ayrıldı.

Sabah Muhtar beni evimden erkenden kaldırdı. Evine götürdü. Güzel bir kahvaltı yaptık. Bekçi de gelmişti. Birlikte çocukları yazmaya “Bismillah” deyip sokağa çıktık.

Muhtarın evinden birkaç metre gittik gitmedik, duvar dibinde oturan birkaç köylü sohbet ediyordu. Köylülere “Selâmün Aleyküm” dedik, biz yolumuza devam ettik.

Köylüler selamımızı almak için ayağa kalktılar “Aleyküm selam “dediler. 

Ben, Muhtar ve bekçi birlikte yürüyorduk. Birkaç metre ya gittik ya gitmedik. Arkamızda selam verdiğimiz köylülerin yüksek sesle güldüklerini duyduk. Geriye dönüp baktık. “Neye gülüyorlar “diye. Biz döner dönmez gülmelerini kesti köylüler. “Neyse “dedik, Bunda da var bir hayır” deyip, biz kapı kapı öğrenci yazmaya başladık. 

Birkaç evden çocuk yazdıktan sonra yine temek dibinde oturan birkaç köylüyle karşılaştık. Onlara da selamımızı verip, yolumuza devam ettik. Yine arkamızda bir gülüşme başladı. “Biz ne oluyor” diye, yine geriye dönüp baktığımızda, selam verdiğimiz adamlar bizim baktığımızı görünce gülmelerini kestiler.

İlk önce ben bir anlam verememiştim adamların gülmelerine. Muhtar ve bekçi ben arkama baktığımda onlar yürümelerine devam etmişlerdi. Bir de baktım ki ne göreyim. 

Muhtar topal.

Bekçi topal.

Ben de topalım.

Üçümüzün de aynı ayakları topal. Üçümüzde yanyana giderken aynı anda topal bacaklarımızı yere basıyoruz, aynı anda havaya kaldırıyoruz.

Üçümüzün de topal olduğunu görünce, ben köylülerin neye güldüğünü anladım.

Adamlar üç topalı bir arada ilk defa görüyorlardı ve üçü de aynı anda yere basıp aynı anda havaya kaldırıyordu. Üç topalın bir arada yürümeleri, köylülerin çok acayiplerine gitmiş ve bizlerin arkasından gülmüşlerdi.

İşte öğretmenlik günümün ilk dakikalarında yanımda Topal Muhtarla, Topal Bekçiyle öğrencileri köylülerin arkamızdan gülmelerine aldırmadan yazdık. Köylülere güzel bir görüntü verdik ve köylüleri güzelce bir güldürdük.

Aydın Hocamız hepimizin gözünün içine bakarak ve elini yere indirip kaldırarak “ İsterseniz üç topal insanın aynı anda yere bastıklarını aynı anda ayaklarını havaya kaldırdıklarını bir düşünün” dedi, sahneden topallıya topallıya indi.

Salon gülme kahkahasına tutulmuştu. On-onbeş dakika inanın salonda tüm öğretmenler kahkahadan yerlere yattı.
İşte ilk defa kutladığımız “Öğretmenler Günü” gülme krizi ile noktalanmıştı. 

Bu anıyı hiçbir zaman unutamıyorum.

Her 24 Kasımda  Aydın Hocamızın anlattığı fıkra gibi bu olay geliyor ve başlıyorum gülmeye.

Siz de güldünüz mü? 

Tüm öğretmenlerimizin en kötü günü işte 24 Kasım 1981 yılında gülen öğretmenlerin günü gibi olsun. 

Hoşça kalınız.
 
Haber :
Bu Haber 1950 defa okundu
 
Anahtar Kelimeler :ogretmenler gunu,

YORUM EKLE
TAVSİYE ET

 Yorumlar ( 1 )

Sayfa : [1]
ÜÇ TOPAL
selamün aleyküm kardeşim, senin maziyi yadederken detaylarını unutmadan yazmana hayranım. sağlık afiyet huzur ve mutluluklarla dolu bir ömür diliyorum.
Gön : Seyit çimen  24 Kasim 2018 : 10:30:16  

Sayfa : [1]
İlgili Haber
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Alacamızın Mecnunları
İzlenme : 5769
Kırım haritası
İzlenme : 5766
Semer
İzlenme : 3173
Mustafa Abdülemil Kırımoğlu ve Cengiz Dağcı
İzlenme : 2550
Çok Okunanlar
BUGÜN BU HAFTA BU AY

 

 

 

Sosyal ağlarda bizi takip et
Copyright © sukrubilgili.net.tr