Ana Sayfa
İletişim
Bize Ulaşın
Üye Girişi
Ziyaretçi Defteri
Mobil Bölüm
Ana Sayfa Foto Galeri Video Galeri
ANA SAYFA  / MAKALELER-ANILARIM

15 TEMMUZ 2016 DARBE GÜNÜ YAŞADIKLARIM!...


15 TEMMUZ 2016 DARBE GÜNÜ YAŞADIKLARIM!...



 Paylaş
 06 Agustos 2016 15 : 41 

15 Temmuz 2016 Cuma günü Cuma namazımı kıldıktan sonra, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kayseri Şubesinden; 22 Temmuz 2016 Cuma günü emekli olmak üzere dilekçemi verip, arkadaşlarımla vedalaştım. 

Bankamızın toplu mesajından da şu mesajı yayımladım:Değerli Çalışma Arkadaşlarım,
 
23 Temmuz 1984 tarihinde T.C. Merkez Bankası Ankara Şubesinde başladığım,  Malatya Şubesinde devam ettiğim, ne bir fazla ne de bir eksik olmak üzere; acısı ve tatlısıyla sizlerle birlikte geçirdiğim tam tamına 32 yıllık memuriyet hayatımı; 23 Temmuz 2016  tarihi itibarıyla Kayseri Şubemizde noktalayarak, emekli oluyorum.
 
T.C. Merkez Bankasından önce  6 yıl sekiz ay öğretmenliğimi de sayarsam 38 yıl  sekiz aylık memuriyet hayatım
inanın bir gün gibi geldi geçti. 

Kalın sağlıcakla....

Hoşça kalın....." 

Otuz iki yıl bilfiil olarak çalıştığım kurumumdan ayrılıp evime geldim. Akşam saat 22.00' ye doğru ev eşyamı yükleyip Ankara'ya gönderdim. Bir sünger yatak ve bir televizyon  bırakmıştım taşındığım evde. Çünkü bu gece burada yatıp, sabah Kayseri'ye gelirken Malatya'da aldığım Wosvagen Transportur arabamla  Ankara'ya hareket edecektim.

Malatya'ya ve Kayseri'ye gitmeden önce Ankara'da yaşadığım yıllarda  tanıştığım, şu anda da Kayseri'de ikamet eden ve Kayseri'de oturduğum evi de bana bulan değerli dostum Zamir Bey, emekli olduğuma ve Kayseri'den ayrıldığıma çok üzülmüştü o gece... 

Gideceğim akşamına kadar emekli olacağımı kendisine haber vermemiştim. Bu yüzden de bana biraz sitem etti... 

"Şükrü bey, senin yaptığını Çorumlu yapmaz. Tam giderken haber veriyorsun. Gerçi bir aydır ben de Kayseri'de değildim. Hanımın Ankara'da tedavisi vardı. Bir aydır onunla uğraşıyordum. Herhalde bundan dolayı haber verme fırsatın olmadı. Her neyse. Seni çok özleyeceğiz. Gel benim evde son çayımızı içelim. Buyurun eve gidelim" dedi. 

Ben de dostumun davetine icabet ettim.

Saat 22.30 'a doğru yengemizin demlediği çay içerken,  Zamir Beyle televizyonsuz odada geçmişten ve gelecekten sohbet ediyorduk. 

Eşine bir telefon geldi. Eşi heyecanlı heyecanlı  "Darbe olmuş. Ankara'da ve İstanbul'da uçaklar alçak uçuş yapıyorlarmış. İstanbul köprüsü tanklarla, askerler tarafından tutulmuş. Herkes ayaktaymış" deyince, Zamir Bey'de ben de  inanmadık. 

Ben gayri ihtiyari arkadaşımın eşine dönerek:

 "Suna Hanım, dalga geçiyorlardır. Darbe olma ihtimali milyonda bir. Çünkü darbe olacak bir ortam yok!.." dedim. 

"Şükrü bey, gerçekten darbe olmuş. İnanın." dedi ve bizi televizyon olan oturma odasına aldı ve televizyonu açtı. 

Hepimiz bir anda şok olduk. Kanal kanal gezerek darbeyi canlı izledik. Buz gibi olmuştuk...Ne yapacağımızı ne diyeceğimizi bilemiyorduk....Olmaz böyle bir darbe, bu bir film diyorduk. Ama televizyonlardan seyrettiğimiz manzaralar ise hiçte bir filim olmadığını gösteriyordu.

Televizyon kanallarından darbeyi canlı izlerken çok değerli müdürüm Osman Bey telefon etti. Müdürüm telefonda:

 "Şükrü Bey ,  darbe oldu haberin var mı? Ne yaptın eşyayı yükledin mi? Eğer Kayseri'den ayrılmadıysan misafirim ol. Ben seni gelip alayım " dedi.

"Müdürüm, eşyalarımı gönderdim. Şu anda komşuda darbe haberlerini izliyoruz. Sağ olsun komşum da bizde kal diye ısrar ediyor. Ben boşalttığım evde yatacağım. Beni merak etme. Bir sünger yatak bıraktım. Onun üzerinde uyuyacağım. Sabahta Allah nasip ederse yola çıkacağım. Müdürüm, hakkını helal et.  " deyip telefonumu kapattım.

Saat 24.00' de  TRT'den sesi titreyen bir spiker, hain darbecilerin bildirisini okudu. Bildirinin sonunda "Ordu yönetime el koymuştur. Yurtta Sulh Konseyi.." sözlerini duyunca üzerimizden kaynar bir su aktı. 

Demek ki TRT'yi darbeciler ele geçirmişlerdi. On beş dakika sonra başka kanallardan hükümet yetkililerinden TRT'de okunan bildirinin korsan bildiri olduğunu, vatandaşların sakin olmasını, darbe yapanların en ağır bir şekilde cezalandıracakları açıklandı. 

Bir saat sonra  vatansever vatandaşlar ve polis teşkilatımız sayesinde TRT  işgal eden darbeciler esir alınarak kurtarıldığı açıklanınca "Yarabbi Şükür" dedim, Zamir Bey ve eşi ile vedalaşıp,  kendimi Kayseri'nin sokaklarına attım...

Yüksek sitelerin pencerelerinden tencere tava, sokaklarda araba kornaların  sesleri yeri göğü inletiyordu. Camilerde selalar, ezanlar okunuyordu.  

"Kıyamet mi kopuyordu Allah'ım!..." diyordum, yürüdüğüm sokaklarda...

Ellerinden bayraklarla insanlar da sağa sola  koşarak "Ya Allah Bismillah, Allahü Ekber"  diyorlardı. Ben de ana caddeye kadar yürüyüp onlara eşlik ettim.

Eşime telefon açtım. "Gönül eşyaları yükledim. Sabah orada olurlar. Yalnız darbe oluyor haberiniz var mı?" dedim. 

"Şükrü evet. Alçaktan uçan uçaklar neredeyse camlarımızı kıracaktı. Ankara kaynıyor. Sen ne yaptın , yola çıktın mı. Kayseri'den hareket etmediysen orada kal. Burası çok karışık. Biraz sonra biz de kızlarla sokağa çıkacağız. Herkes sokaklarda.. " dedi.

Bu saate kadar Ankara'da ikamet eden eşimi ve çocuklarımı aramamıştım. Çünkü bunun bir darbe olduğuna , bildiri yayımlana kadar inanmamıştım. Kendimi toparlayarak,

"Gönül, araba ile sokağa çıkmayın. Keçiören Belediyesi önüne kadar gidin. Mahalleden fazla uzaklaşmayın" dedim ama beni dinlememişler, araba ile Emniyet Genel Müdürlüğüne kadar gitmişler. Oradan ayrıldıklarından on beş dakika sonra Emniyet Genel Müdürlüğünü vatan hainler uçaktan atan bombalarla ve helikopterler ile tarayarak, hain askerlerin saldırmaları ile  yerle bir etmişler... 

Sabah beşe kadar televizyondan yere serdiğim sünger yatağımın üzerinden vatan hainlerin bu güzelim ülkemize reva gördükleri darbeyi  canlı olarak izledim.  Çok şükür Cumhurbaşkanımız cep telefonla televizyon kanallarına bağlanarak "Tüm milletimi meydanlara, hava limanlarına davet ediyorum. Darbecilerin en ağır ceza ile cezalandırılacaklarını ve savcılarımızın ve hakimlerimizin harekete geçtiğini." söyledi.  

Emir Reisten gelince Millet meydanlara ve hava limanlarına dalga dalga akın ettiler. Sabaha doğru İstanbul Hava Meydanında Cumhurbaşkanımızın canlı yaptığı konuşması ile darbenin seyri değişti ve darbeci hainlerinin birer birer teslim olduklarını görünce rahat bir nefes aldım. Bu ana kadar diken üstünde idim. Kalkıp abdestimi aldım. Sabah namazını kılıp bir iki saat uyudum. 

16 Temmuz 2016 cumartesi sabahı saat yedide kalkarak, sünger yatağımı topladım., televizyonu kutusuna koyup arabama yükledim.

Kayseri ilimize veda ediyordum.... Yollar bomboştu..... Kayseri çıkışında bayrak satan gençleri gördüm. Arabamı sağa çekip bayrak satanlardan büyük bir bayrak aldım. Özgürlüğümüzün sembolü bayrağımızı ön koltuğa serdim.

" Bismillahirrahmanirrahim" deyip kontağı çevirdim.

İçimden de ;

"BAYRAĞIMI ALDIM...

 KAYSERİ'DEN BAŞKENT ANKARA' YA DARBECİLERE KARŞI İÇİN YOLA ÇIKIYORUM...


RABBIM BENİ VE  BU YÜCE TÜRK  MİLLETİNİ KORU..." dedim.


Çok Şükür , sağ salim olarak saat on ikiye doğru eşime ve yavrularıma kavuştum. Darbeden dolayı nakliyeciler eşyalarımı getirmemişler. Telefon açtığımda "Abi, şu anda evimdeyim. Gece darbe oldu. Sokaklar kapalı. Müsait olur olmaz eşyalarını getireceğim." dedi.

İkindiye doğru eşyalarım geldi. 

İşte dostlar,  hür general olduğum bir gecede ,  darbe gününde yaşadıklarım bunlar.... 

Bu yüce Türk Milletine Rabbim bir daha darbe yaşatmasın.....

Amin....





 
Haber :
Bu Haber 1964 defa okundu
 
Anahtar Kelimeler :15 Temmuz 2016 darbesi, Fetö Terör örgütü, vatan hainleri, bayrak, Ya Allah Bismillah Allahü Ekber, Fettulah Gülen Cemaati,

YORUM EKLE
TAVSİYE ET

 Yorumlar ( 1 )

Sayfa : [1]
15 TEMMUZ 2016 DARBE GÜNÜ YAŞADIKLARIM...
amin kardeşim rabbimimiz milletimizi ve devletimizi bütün düşmanların, hainlerin, zalimlerin, alçakların...vb.şerefsizlerin saldırılarından korusun.
Gön : osman uygun  15 Temmuz 2019 : 00:28:57  

Sayfa : [1]
İlgili Haber
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Kırım haritası
İzlenme : 5760
Alacamızın Mecnunları
İzlenme : 5749
Semer
İzlenme : 3163
Mustafa Abdülemil Kırımoğlu ve Cengiz Dağcı
İzlenme : 2542
Çok Okunanlar
BUGÜN BU HAFTA BU AY

 

 

 

Sosyal ağlarda bizi takip et
Copyright © sukrubilgili.net.tr