Ana Sayfa
İletişim
Bize Ulaşın
Üye Girişi
Ziyaretçi Defteri
Mobil Bölüm
Ana Sayfa Foto Galeri Video Galeri
ANA SAYFA  / MAKALELER-ANILARIM

"NASİBİMİZE; BU SABAH BİR TAS ÇORBA VE BİR SOMUN DÜŞTÜ"


"NASİBİMİZE; BU SABAH BİR TAS ÇORBA VE BİR SOMUN DÜŞTÜ"



 Paylaş
 10 Mayis 2016 18 : 19 

"NASİBİMİZE; BU SABAH BİR TAS ÇORBA VE BİR SOMUN DÜŞTÜ"


“Besmeleyle başlanan, dualarla haşlanan aş;ne karın ağrıtır ne de baş”
(Şükrü Bilgili)

Çok Değerli Dostlar,

İki haftada bir hafta sonu tatillerinde Ankara’ya çocukların yanına gidiyorum.

Bu hafta sonu ise Malatya’da kaldım.

Malatya’da kaldığım günleri, elimden geldiği kadar iyi değerlendirmeye çalışıyorum. Ya yürüyüş yapıyorum ya kitap okuyorum ya evi temizliyorum ya geziyorum ya da bazen “Boğazlar Sorunu” ile uğraşıyorum.

İnsan oğlu madde ve ruhtan yaratılmıştır. Maddi açlığımızı, gerekirse bir dilim ekmekle veya memursak bir simit veya bir poaça ile giderebiliriz.

Manevi açlığımızı ise nasıl giderebiliriz..

Bence maddi açlıktan çok manevi açlığımıza önem vermeliyiz diye düşünüyorum.

Dün hatırlarsanız, Midemin açlığını yani Boğazlar Sorununu, mükemmel mi mükemmel, lezzetli mi lezzetli, krallara layık açık büfe ve temiz bir havada, yeşillikler içinde, kuş sesleri arasında, Çardakta güzel bir kır kahvaltısı yaparak telafi etmiştim. Ne kadar yediysem akşama kadar hiç açlık hissetmedim.

Pazara’da Allah Kerim demiştim

Bu Pazar sabahı nasibimizi aramak için erken kalkdım. Abdesimi aldım. Gece namazını kıldım.Zikirlerimi yapıp caminin yolunu tuttum.

Sabah namazının çıkışında Cami Cemaatinden çok sevdiğim Erdal Amca, “Şükrü Bey, bugün sohbete gidecek misin?” dedi. Ben de:

“Erdal amca sohbet yeniden başladı mı? Hocamız bir ay önce Ümreye gitmişti. Geldi mi ?” dedim.

“Evet Şükrü Bey. Hocamız Ümreden gelmiş. Bu sabah sohbeti var” dedi.

Erdal amca ile kol kola girdik. Parkın kenarından yürüyerek beş yüz metre ilerdeki Temelli caddesindeki camiye geldik. Hocamız sohbete yeni başlamıştı. Kenara sırtımızı dayayıp pür dikkat hocamızı dinledik.

Malatya’da çok sevdiğim bazı güzel adetler var. Bu güzel adetlerden biri de bazı camilerde her Pazar sabah namazından sonra, konusunda alim din adamları tarafından çok güzel sohbetler yapılıyor ve müslüman halk aydınlatılıyor.Ardından da çorba, poaça, çay ikram ediliyor.

Ben de Malatya’da kaldığım hafta sonlarında unutmazsam bu sohbetleri kaçırmıyorum ve bu sohbetlerden de çok keyif alıyor ve çok bilgi sahibi oluyorum.

Sizin anlayacağınız manevi açlığımı bu tür sohbetlerde doyuruyorum.

Herkese bu tür sohbetlere katılmalarını da tavsiye ediyorum.

Allah hocamızdan razı olsun.Kendisini güzel yetiştirmiş. Uzun süredirde Malatya’da imiş. Hocamız her hafta dini bir konuyu ele alıyor, cemaatı sıkmadan, usandırmadan, uyutmadan; kırk beş veya bir saat içinde verdiği güzel örneklerle, ayetlerle hadislerle manevi açlığımızı gideriyor.

Yüce Rabbim bu tür hocalarımızın sayısını artırsın.

Amin…

Bu sabahki sohbetinin konusu İmamı Azam Hazretlerinin evladına yirmi maddelik tavsiyeleri idi.

Her baba evlatlarına tavsiyelerde bulunuyor mu bilmiyorum. Ben en son kızım Burcu tam okuma-yazmaya başladığında öğüt niteliğinde bir mektup yazıp eline verip okutmuştum. Bu mektubu bulursam ileriki zaman diliminde sizlerle paylaşırım.

Hocamız bu sabah İmam Azam Hazretlerinin yirmi maddelik tavsilerinden ancak on tanesini tefsir edebildi. Geri kalan on maddeyi de gelecek haftaya bıraktı.

Gelecek hafta Ankara’ya gideceğimden diğer on maddelik tavsiyeden mahrum kalacağımdan dolayı çok üzgünüm.

Dostlarım sohbet sonrası hayır hasanet sahibi cömert insanlarımız tarafından karşılanan lezzetli mi lezzetli sıcak bir tas çorba ikram ediliyor.

İşte bu sabahta nasibimize bir tas çorba ve bir somun düştü.

Besmele ile başlayan, dualarla haşlanan;ne karın ne de baş ağrıtmayan sımsıcak leziz çorbayı gevrek somun ile afiyetle içtik.

Yemek sonrası eller semaya açıldı dualar yapıldı.

Allah bu güzel çorbanın içilmesine, bu güzel sohbetin yapılmasına sebep olanlardan razı olsun.

Keseleri gönülleri dolsun. Artsın eksilmesin.

Hep beraber diyelim Amin….

Malatya. 10 Mayıs 2015

Not:Önümüzdeki haftanın (17 Mayıs Pazar Sabahı) çorbasını da, 13 Nisan 2002 de vefat eden Rahmetli babam ile 18 Mayıs 1944 de vatanlarından hayvan vagonlarında sürülen ve yollarda şehit olan Kırım Tatar Türklerinin aziz hatıralarını yadetmek için, ben vermeyi düşünüyorum…

 
Haber :
Bu Haber 1446 defa okundu
 
Anahtar Kelimeler :bir tas çorba, malatya, şükrü bilgili,

YORUM EKLE
TAVSİYE ET

 Yorumlar ( 0 )

Henüz bir yorum yapılmamış

İlgili Haber
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Alacamızın Mecnunları
İzlenme : 5769
Kırım haritası
İzlenme : 5767
Semer
İzlenme : 3176
Mustafa Abdülemil Kırımoğlu ve Cengiz Dağcı
İzlenme : 2552
Çok Okunanlar
BUGÜN BU HAFTA BU AY

 

 

 

Sosyal ağlarda bizi takip et
Copyright © sukrubilgili.net.tr