"TUZ MU YALADIN?!!......"
ÇAĞ ATLIYORUZ DOSTLAR ;FARKINDA MISIN?
Sevgili Dostlarım,
Bir ilçeden, yıllar önce , başkent Ankara' ya gitmek için bilet aldınız. Otobüsünüzün kalkmasına ön beş dakika var.
Tam o sırada bir lokantanın yanından geçiyorsunuz. Et donerinin kokusu
ve görüntüsü sizi bayıyor. Karnimizda zil çalıyor. Daliyorsunuz içeri.
Garsona" Oğlum, ön beş dakika var otobüsümün. Bana acele şu güzel dönerden bir buçuk porsiyon getir" diyorsunuz.
Acele ile nefis dönerleri birer birer mideye indiriyorsunuz. Dönerin
lezzetinden ve işinizın aceleliğinden su içmeyi unutuyorsunuz .
Hesabı ödeyip koştur koştur terminale kan ter içinde geliyorsunuz.
Otobüs nerdeyse hareket etmek üzereyken kendinizi zor koltuğa
atıyorsunuz.
Otobüsü kaçırdım diye o kadar endişelenmişsiniz ki
sizin koşturarak geldiğinizi gören mavinin" Hemşerim nerde kaldın?
Hareket etmek üzereyiz" sert sözlerini dahi duymamışsınız.
Genel de rötarlı hareket ederdi otobüsler.Şansinizdan o gün tam saatinde hareket etmişti,
Otobüsün hareket ettiği on veya on beş dakika olmamıştı. Otobüse
bindiğiniz dakikadan itibaren yediğiniz dönerın birazda tuzlu olması
nedeniyle içiniz su içmek için yanıyordu ama bir türlü muavinden su
istemeye çekiniyordunuz.
Fazla dayanamadiniz, tüm cesaretinizi topladiniz, şoförle ön tarafta sohbet eden muavine seslendiniz;
"Muavin bey, su alabilir miyim? "
Muavin sizin sesinizi duyuyor, yerinden kalkıyor, yönünü size
döndürmeyı bile tenezzül etmeyip, sadece başını çevirerek, kızgın, sert
bir ifadeyle:
"Tuz mu yaladın hemşerim? Otobüs yeni hareket etti ... "
Siz tabi bu söze terbiyeniz müsade etmediği için cevap vermiyorsunuz. Içinizden;
" Keşke suyu istemeseydim" diye ve cevapta veremediğinizden dolayı kendinize kızıyorsunuz.
Karşı gelseniz, ağır bir söz söyleseniz ;apar topar otobüsten
indirilme riskiniz var. Indirildiğinizde de başka bir otobüse binme
şansınız yok.
Velhasıl bu otobüste hakarete maruz kalsanizda bununla gitmek zorundasınız.
Tek bir yol var ; her şeyi göze alıp kavgaya tutuşmak. Bunda da galip olma şansınız yok.
Yolcular bana arka çıkarlar diye sakın güvenmeyın. Herkes" Bana
dokunmayan yılan bin yıl yaşasın" zihniyetinde. Yediğiniz sopa yanınıza
kar kalır,
Gurur meselesi yaptınız dayılandınız.
Şöför
ve muavin ikisi bir olup defterinizi durer , seni geldigin yere
paketleyip "GÖRÜLMÜŞTÜR" damgasınıda ayaklarıyla poponuza vurarak
postalarlar.
Işte dostlar yıllar önce bizler böyle ilginç yolculuklar yapardık.
Çok şükür o günler geride kaldı.
Bununda isbati şimdi anlatacağım bugün seyahatimde yaşadıklarım ve gördüklerim.
Dostlarım, bugün Allah nasıp ederse çocukluk arkadaşım ve kadim dostum Alacali Berber Cemal kardeşimin oğlu Ömer'ın düğünü için saat 10.00 da Çorum' a gitmek için Kamil Koç otobüsüne bindim,
Kayseri Ankara arası tüm seyahatlerimi de bu otobüs firması ile
yapıyorum, Çünkü hizmet ve konfor birincisi sınıf. Ve her hatta iki artı
bir koltukla otobüsleri mevcut. Çok şükür Ankara Çorum hattında da bu
konforlu otobüslerden olması beni fevkalade memnun etti.
Otobüs
hareket edişinden on dakika sonra muavin su ikram etti. Ardından puaça
verdi. Sonrada bir çok çeşidi bulunan kraker ve bisküvi, çay ve meşrubat
ikrami devam etti.
Şimdi size soruyorum, "Tuz mu yaladin? "
deyip, bir bardak su ikramini çok gören bir kültürden, daha sen
istemeden sana her türlü içecek ve yiyecek sunulan bir kültüre erişmemiz
"Bir çağ atladığımızı göstermiyor mu? " dostlar, olayın farkında mısınız?
Kalın sağlıcakla. .,