Ana Sayfa
İletişim
Bize Ulaşın
Üye Girişi
Ziyaretçi Defteri
Mobil Bölüm
Ana Sayfa Foto Galeri Video Galeri
ANA SAYFA  / MAKALELER-ANILARIM

16 Temmuz 2016 Yılı Artvin Erkek Öğretmen Okulu Mezunları Buluşmasına Davetlisiniz


16 Temmuz 2016 Yılı Artvin Erkek Öğretmen Okulu Mezunları Buluşmasına Davetlisiniz

Yetmişaltı Kuşağı:Artvin Erkek Öğretmen Okulu Mezunları Buluşması

 Paylaş
 20 Nisan 2016 14 : 54 

Çok Değerli 

Arkadaşlarımız ve Öğretmenlerimiz,

1972-1976 Dönemi  Artvin Erkek Öğretmen Okulu Mezunlarının,

Ankara'daki  2016 Yılı Geleneksel Buluşmasında

Sizleri Aramızda Görmekten Mutlu Olacağız.


TERTİP KOMİTESİ

1)İsmail Çalışkaner: Tel:0505 256 20 70

2:Selman Doğan Güngör:Tel:0505 255 05 09

3)Galip Uzunçakmak. Tel:0536 684 41 52

 

Tarih: 16 Temmuz 2016 Cumartesi günü  Saat 19.00-22.30 arası.

Yer:Devlet Su İşleri Sosyal Tesisleri.

Eskişehir Yolu.Ankara Ticaret Odası  (ATO) ve  Toga Mağazası Yanı. ANKARA

Menü:Mercimek Çorba, Kuzu Tandır. Pilav, Ara Sıcak Kaşar Pare, Soğuk Meze:Şakşuka, Tarator. Mevsim Salatası, Meşrubat veya ayran.

Müzik: Özgün Müzik. Estruman çalmak  veya Sanatını İcra Etmek İsteyen  Arkadaşlarda sahne alabilir.

Not: 15-16-17 Temmuz 2016 (Cuma, Cumartesi ve Pazar ) geceleri otelde kalmak isteyenler; kalacakları kişi sayısını ve kaç gece kalacaklarını,   15 Mayıs 2016 akşamına kadar yukarıda isimleri yazılı tertip Komitesine yazdırmaları rica olunur.



1972-1976 ARTVİN ERKEK ÖĞRETMEN OKULU MEZUNLARININ
02 TEMMUZ 2011 SAMSUN İLİMİZDEKİ BULUŞMASINDAN İLGİNÇ KARELER
AYNI HEYACANI VE AYNI DUYGULARI YAŞAMAK İÇİN
16 TEMMUZ 2016 ANKARA'DA BULUŞALIM
ARKADAŞLAR

 
 
 
2 Temmuz 2011 Cumartesi günü saat 16.00 da Samsun ilimizin Otelcilik Meslek Lisesi'nde, 1976 yılında Artvin Erkek Öğretmen Okulu'ndan mezun olan "Yetmişaltı Kuşağı" buluştu.

Artvin Erkek Öğretmen Okulu bahçesindeki Atatürk büstünün altında bulunan "Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Mustafa Kemal Atatürk" yazısındaki manayı çok iyi kavrayan, otuz beş yıl önce öğrencilerine ilim ve irfan tohumlarını aşılamak için yurdun dört bir yanına dağılan idealist " Yetmiş altı Kuşağı"nın tarihi buluşmasında duygulu anlar yaşandı.

Otuz beş yıl önce ayrılırken bedenlerini kucaklayan o küçük kollar, otuz beş yıl sonra tekrar yaşlanmış bedenlerden ayrılmak istemediler.

Gözler nemlendi.

Kalpler güm güm sesleriyle inledi.

Bedenler bütünleşti.

Hafızalar tazelendi.

Geçmiş hatırlanmaya çalışıldı.

Bu buluşma, sıradan bir araya gelme değildi !.

Leyla ile Mecnun'un, Kerem ile Aslı'nın, Ferhat ile Şirin'in buluşması ise hiç değildi.

Dört yıl aynı karavanaya kaşık sallayan, aynı çelik taslardan su ve çay içen, sabah kahvaltısında demlikte çay bitince sıra ile aşağıdaki yemekhaneye gidip banyo soba kazanından demliğe şekerli çay dolduran, aynı mekanları teneffüs eden, aynı sıralarda oturan, aynı ekmeği birbiriyle paylaşan, aynı ranzalarda horlayarak uyuyan, gurbetlik acısını iliklerinde buram buram duyan, anadan-babadan bir mektup gelecek diye dört gözle bekleyen, farklı düşünleri taşımalarına rağmen "Vatan-Millet" için canlarını feda etmeye hazır olan ; gözü pek, kararlı, inançlı, çalışkan bir neslin buluşmasıydı bu.

 
Bir ömrün yarısına yakın bir zamandan sonra Ankara'dan, Trabzon'dan, Çorum'dan, Rize'den, Giresun'dan, Amasya'dan, Tokat'tan, Ordu'dan, kısacası yurdun dört bir yanından eşlerini, çocuklarını bırakıp gönüldaşlarına-arkadaşlarına koşarak geldiler Samsun'a "Yetmişaltı Kuşağı"

Önce eller uzatıldı.

Sonra gözler göz göze geldi.

Dikkatli dikkatli bakıldı yüzlere...

Tanımaya çalıştılar; otuz beş yıl önce ayrıldığı arkadaşlarını.

Birçoğu tanıyamadı, hatta hiç hatırlayamadı.

Dudaklardan tane tane isimler döküldü...

İşte o zaman hatırladılar ; otuz beş yıl önceki arkadaşlarını.

Kollar açıldı.

Sarıldı bedenler ,

Bütünleşti yürekler.

Ayrılmak istemedi gönüller , birbirinden saatlerce.

Bu buluşmada sağcısı da, solcusu da, ülkücüsü de, kızıl-yeşil komünisti de, alevisi de, Sünnisi de, Kürdi-Türkü-Çerkezi-Lazı-Tatarı da vardı.

Tam bir aşure gibiydik, otuz beş yıl önce olduğumuz gibi...

1972-1976 yıllarında Artvin Erkek Öğretmen Okulu'nda birbirine elini uzatmayan, birbiriyle hiç konuşmayan, hınçla sıkılan yumruklarla, sopalarla kavga eden, taşlarla birbirine saldıran, kinle-nefretle birbirine yan bakan; sağcısı, solcusu, alevisi, sünnisi , Kürdü -Türkü olan "Yetmişaltı Kuşağı", geçmişteki hatalarını anlayarak, her şeyi unutup, otuz beş yıl sonra, Devletimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün , Vatanı kurtarmak için ilk adım attığı Samsun'da ruhlarını, bedenlerini, gözlerini, gönüllerini, hatıralarını buluşturdular.

Hüzünlü vuslat tan sonra, otelcilik okulunun terasına geçildi.

Dörderli beşerli altışarlı gruplar halinde masalara oturuldu. Koyu bir sohbet başladı. Otuz beş yıl sonra kavuşan "Yetmişaltı Kuşağı" ihtiyar delikanlılar, beş metre ilerdeki okulun havuzunda yüzenleri hiç görmediler bile...

Sözü biri alıyor, öbürü bırakıyordu. Otuz dokuz yıl, otuz sekiz yıl, otuz yedi yıl, otuz altı yıl ve otuz beş yıl önceki hatıralar canlanıyordu her masada.

Bazı masalarda kahkaha sesleri duyuluyordu.

Bazı masalarda ise hüzünlü bir sessizlik hakimdi.

Kahkahaları ve hüzünlü bakışları yeni gelen arkadaşlar bozuyordu.

Her yeni gelen arkadaş, ilk masadan başlayarak önce kendini tanıtıyor, sonra da arkadaşlarını kucaklayarak dolaşıyordu masa masa..

Tavşan kanı çaylar geldi.

Uzandı eller buğulu ve sıcak bardaklara. Yudumlandı tatlı tatlı içildi.

Çaylardan süzülen ince buğular arasında saatlerce konuştular, doyamadılar bir türlü birbirine "Yetmişaltı Kuşağı".

 
Belki bazı masalarda şu konuşmalar geçti sanırım:

"Arkadaşlar, anadan-babadan, bacıdan, kardaşdan ayrı yaşadığımız gurbette , Allah aşkına!...

-Biz birbirimize niçin yan baktık?

-Niçin birbirimizle kavga ettik?

-Niçin birbirimize taş attık?

-Niçin birbirimizin kolunu, kafasını kırdık?

-Niçin birbirimizin dişine vurduk?

-Niçin birbirimizle yan yana gelmedik?

-Niçin birbirimizle konuşmadık?

-Niçin birbirimizden nefret ettik?

-Dört yılımızı niçin zehir ettik?

-Niçin anamızı babamızı üzdük?

-Niçin okulumuzun camlarını kırdık?

Niçinler saatlerce masalar arasında soruldu. Kimine cevap alındı kimine ise alınmadı.

O yıllarda bu Necip Milletin çocuklarını birbirine düşüren bu güç kimdi?

Bunu niçin o yıllarda sorgulamadık?

Çok şükür , okulumuzda o kadar olaya rağmen, içimizden bir kişi ölmedi.

İşte bu da bizim yetmiş altı kuşağının tek tesellisi idi. İşte bu yüzden bugün sağcısı da geldi solcusu da geldi bu güzel buluşmaya..

Yağmur yağıyordu, gökten boşanırcasına. Beyaz bulutlar gürlüyordu Samsun semalarında. Şimşekler çakıyordu karşımızdaki yemyeşil dağ yamaçlarında.
 
 
 
 
Yetmiş altı kuşağı ise yağmurun yağışına, göğün gürlemesine, şimşeğin çakmasına hiç aldırmıyordu. Hararetli hararetli otuz beş yıl sonra kavuştuğu kardeşleriyle-arkadaşıyla-gönüldaşlarıyla-gürbetdaşlarıyla hasretlik gideriyordu.

Yağmur dindikten sonra merdiven başında, bahçede , masalarda gruplar halinde fotoğraflar çekildi. Pozlar verildi.. Resimler renkli idi. Ama resimdekilerin çoğunun benim gibi saçı dökülmüş , Mevlüt Kaleli'nin saçları gibi bazılarının saçları bembeyaz olmuş , Ispanağın Osman gibi bazıların beli bükülmüş, Lütfü Erikli gibi bazılarının dişleri eksilmiş,Galip Uzunçakmakgibi bazılarının gözlüklerinin dereceleri artmış, Totem (Necati Bebek) gibi bazıların yüzlerinde derin çizgiler oluşmuş.

 
Vahap Sönmez gibi parmakla gösterilecek kadar birkaç arkadaş ise hiç değişmemişti. Allah nazardan saklasın; Otuz beş yıl once nasılsa şimdi de aynı idiler.
 
Arkadaşlar tarafından getirilen otuz beş yıl once çekilen siyah-beyaz fotoğraflara bir bir bakıldı. Birçoğu resimlere baktıkça "Arkadaşlar ne idik ne olmuşuz diye" birbirlerine bakıp bakıp güldüler. Arkadaşlarını hatırlayamayanlar ancak eski resimlere bakarak geçmişle bağ kurmaya çalıştılar. Hafızalarını zorladılar. Bazı yüzler silinmişti ne yazık ki hafızalarda..
 

Ancak yüz metre ilerde görünen güzel bir camiden akşam ezanı okununca farkına vardılar, karınlarının acıktığını. Gruplar halinde girdiler içeri..Masalara yerleştiler. Yemek salonun tam karşısında büyük bir bez afiş asılmıştı.

"35 Yıl Buluşması" yazının altında Artvin Öğretmen okulumuzun tam karşıdan görünen renkli bir resmi vardı. Bu resme bakarak sofraya gelen çorba, etli pilav , salata ve tulumba tatlıları indirildi midelere.Otuz beş yıl Artvin Öğretmen okulunun üç yüz kişilik yemekhanesinde bazen kavgalı bazen de huzurlu olarak yenen akşam yemekleri hatırlandı. Ardından yine koyu sohbetlere devam edildi yemek masalarında.

 
Bu güzel buluşmayı tertip eden Ertuğrul kardeşimiz eline mikrofonu aldı. Bu büyük buluşmaya katılanlara teşekkür etti. Aramızdan öbür dünyaya intikal eden arkadaşlarımızın isimlerini söyleyince salon bir anda sessizliğe gömüldü. Dudaklardan ölen arkadaşlarımıza Fatihalar okundu: Hamdi Katırcı'ya, Dursun Özdemir'e, Ekrem Karataş'a, Yahya Yeşilbaş'a.... Mazaret bildirenlerin isimlerini okudu:Osman Uygun, Façur(Hasan Tekin), Seyhan Öztunç, Ekrem Umar, Mustafa Şarlavuk, Erdem Çalışkaner.....Ertuğrul İleri " İlk buluşmanın Çorum'da Recep Boyabat ve arkadaşlarımızın organize ettiğini ve gelecek sene buluşmanın Temmuzun ilk Cumartesi günü Amasya ilimizde, ondan sonraki yıllarda, Trabzon'da, Giresun'da, Artvin'de olacağını" belirtti.
 
 
İçimizde ilahiyatçı kırk beş numara ayakkabı giyen Uzun Hasan Yıldırım güzel bir sofra duası yaptı. Eller semaya kalktı. "Dudaklar amin" dedi.

"Yetmişaltı Kuşağı" buluşmasına katılan her arkadaş, yemek duasından sonra tek tek mikrofonu eline aldı ve kendini tanıttı. Bazı arkadaşlar bu tanıtımda öneriler sundu. Mevlid Kaleli , "Bu güzel buluşmalarımıza, özellikle gelecek sene Amasya'da yapılacak olana eşlerimizle, çocuklarımızla katılalım. Çocuklarımız evlenme yaşlarına geldi. Birbirimizle dünür olalım" dedi. Mustafa Avcı, "Eğer Kabul görülürse gelecek sene buluşmasını Artvin'de yapalım " dedi. Şahsımda "Arkadaşlar bu buluşmamız yüz yıl devam etsin. Hiç aksatmayalım. Eğer Amasya buluşması kabul görmezse Ankaralılar olarak sizleri Ankara'da da ağırlamaktan mutluluk duyarız." dedim.

 
 
Artvin'de buluşma ileriki yıllarda olması konusunda mutabakat sağlandı. Amasyalı arkadaşlar gelecek sene buluşmasını üstlendiler. Hasan Karataş arkadaşımızda yaptığı konuşmada "2012 yılında Amasya' da yapılacak buluşmaya her türlü desteği vereceğini " söyledi.

Yemekten sonra havuz çevresinde oturuldu. Çaylar içildi. Sohbetler yapıldı. Hatıralar anlatıldı. Bazı arkadaşlar müsaade alıp illerine döndü. Ayrılık yine hüzünlü oldu. Giden her arkadaş yine sıradan arkadaşları kucaklayarak, 2012 yılında Amasya'da buluşmak dileğiyle ayrıldılar otelden birer birer..Yirmiye yakın arkadaş da otelde kaldı. Gecenin ilerleyen saatlerine kadar Sefer Koç'un, Süleyman Emirzan'ın ve Yakup Kaba'nın laz şivesiyle anlattıkları esprili hatıralarını " dinledik. Güldük. Hüzünlendik. Doyamadık....

Yüce Rabbimin "Yetmişaltı Kuşağını" daha nice yıllarda buluşturması için dua edelim arkadaşlar.
 
 
 
Samsun'da bu güzel buluşmayı tertip eden Ertuğrul İleri'ye, Süleyman Emirza'ya, Mustafa Baş'a , Hasan Yıldırım'a, Niyazi Kaçar'a ve Mustafa Üçüncü kardeşlerime de çok çok teşekkür ediyorum.

Sağ olsunlar var olsunlar.

2012 Amasya buluşmasını dört gözle bekliyorum...

Şükrü BİLGİLİ

 
Haber :
Bu Haber 3972 defa okundu
 
Anahtar Kelimeler :kalecikkaya, kırım, tatar, çanakkale, şehit, gazi,

YORUM EKLE
TAVSİYE ET

 Yorumlar ( 1 )

Sayfa : [1]
16 Temmuz 2016 Yılı Artvin Erkek Öğretmen Okulu Mezunları Buluşmasına Davetlisiniz
Kutluyorum...Umarım arkadaşlarımız duyarlılık gösterir kollar yine sevinçle birleşir,gözler sevdiklerini arar,heyecanlar artar,kalpler sevgiyle dolar ve gönüller yıllar sonra buluşurlar...
Gön : Hıdır Uğursu  20 Nisan 2016 : 17:03:27  Antalya

Sayfa : [1]
İlgili Haber
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Kırım haritası
İzlenme : 5760
Alacamızın Mecnunları
İzlenme : 5753
Semer
İzlenme : 3166
Mustafa Abdülemil Kırımoğlu ve Cengiz Dağcı
İzlenme : 2543
Çok Okunanlar
BUGÜN BU HAFTA BU AY

 

 

 

Sosyal ağlarda bizi takip et
Copyright © sukrubilgili.net.tr