Ana Sayfa
İletişim
Bize Ulaşın
Üye Girişi
Ziyaretçi Defteri
Mobil Bölüm
Ana Sayfa Foto Galeri Video Galeri
ANA SAYFA  / MAKALELER-ANILARIM

PARKLARDAN ÇİÇEK, GÜL ÇALANLARIN DİKKATİNE!...


PARKLARDAN  ÇİÇEK, GÜL ÇALANLARIN DİKKATİNE!...

PARKLARDAN ÇİÇEK, GÜL ÇALANLARIN DİKKATİNE!...

 Paylaş
 19 Nisan 2016 18 : 08 

PARKLARDAN  ÇİÇEK, GÜL ÇALANLARIN DİKKATİNE!...

 

ÇİÇEK DALINDA GÜZELDİR..

Parklarda gezenlerin dikkatini çekmiştir:”Çiçek dalında güzeldir” yazısı. 

Bu güzel klişe sözün idrakinde mi insan oğlu...

Ne gezer...

Görev yaptığım Malatya ilimizde ,  şu anda havasını teneffüs ettiğim Kayseri şehrimizde hatta yıllardır ikamet ettiğim ve halen ailemin oturduğu Keçiören semtinde yaşayan insanlarımızın parklardaki rengarenk menekşeleri, laleri ve hatta gül ağaçlarını kökünden söktüklerine  şahit oldum.

Bu güzelim gülleri, çiçekleri toprağıyla çalanlar çocuklar değil; yaşını başını almış kadınlar, erkekler. Tabi içlerinde aklı başında olan gençler çocuklar da var. İnanın bu beni çok üzüyor.

Eğer böyle bir eylemda bulunanı görürsem hayatıma da mal olsa mudahale ediyorum.

Bugün benzer bir olay başıma geldi. Onu sizlerle paylaşmadan,  yıllar önce  Keçiören’de parklara gül fidanı diken görevlilerle, aramda geçen bir olayı anlatıp sonra bugünkü lale çalan yaşını başını almış bir amcanın düştüğü mahcubiyeti anlatacağım.

Sanırım yir beş yıl önce idi.

Keçiören Tepebaşı’ndan Belediye Binasına giden yol güzergahının her iki yanındaki alanlara,  görevliler gül fidaları dikiyordu.

Selam verip “Hemşerim siz bu gülleri dikiyorsunuz. Çok güzel . Sizi teprik ediyorum. Ama insanlar gülleri top top açmaya başlayınca koparıp evlerine götürüyor. Boşa dikmiş olmuyor musunuz ?” demiştim.

Elinde bir gül fidanını tutan görevli “Keşke sizin dediğiniz gibi sadece gülleri koparsalar. Şu elimde dikeceğim fidanı yarın gel burada bulamazsın. Adamlar kökünden söküyorlar” deyince inanın bunu yapan insan var mıdır diye bir an düşündüm.

Olmazsa herhalde bu görevli bunu söylemezdi.

Ben de “ O zaman hemşerim madem insanlar kökünden söküp götürüyor. Yarın du diktiklerinizin yerinde yeller esecek. Boşa dikmeyin. Vazgeçin bu sevdadan. İnsanalara güzellik lazım değilmiş” dedim.

Görevli bana ne dedi biliyor musunuz?

“Bak kardeşim, biz dikeceğiz, onlar sökecek, biz dikeceğiz, onlar sökecek, hatta gülleri olunca onlarıda koparacaklar, biz yılmayacağız. Eninde sonunda gülleri çalanlar , gülleri koparanlar pes edecek. Buralarda göreceksin nihayetinde güller yetişecek ve biz kazanacağız”  demişti .

Ben buna inanmamıştım.

Gül fidanalarını diken görevli doğru söylemişti. Keçiören’in Tepebaşındanki yoldan yıllardır  gider gelirim rengarenk güller,  şimdi bizlere yolun her iki yakasından gülücükler gönderiyorlar. Çok güzel bir görüntü oluşturuyorlar. Demek ki hızrsızlar sonunda pes etmişlerdi.

Ben bu duyguları taşırken Kayseri’de bugün parkın kenarından giderken , üç dört metre önümde küçük bir taburenin üzerine oturmuş, arkası bana dönük bir amcanın; yerden otuz kırk santim yükseklikteki parktan,  güzel laleleri söküp bir poşete doldurduğunu gördüm.

Kayseri’nin hemen hemen bütün parklarında kırmızı, sarı, beyaz renkli güzel laleri bulmak mümkün.

Amcanın yanına geldim. Amca mahcup bir eda ile yüzünü yere eğdi. Benim birşeyler söyleyeceğimi anladı. Yere baktım. Kırmızı bir poşet vardı yerde. Poşetin içinde deamcanın  parktan çaldığı laleler  boyun bükmüş nazlı nazlı bana  bakıyorlardı.

Hatta lalelerin seslerini duyar gibi oldum.

Bana  diyordu ki hayattan koparılan laleler:

“Bizim boynumuzu bu yaşlı amca vurdu Şükrü. Yaşlı amcaya bir şeyler söyle de diğer kardeşlerimizi topraktan koparmasın...Biz poşete girdik girmeye hiç olmazsa diğerleri telef olmasın. Sen de biliyorsun ki ‘Çiçekler dalında güzeldir’ ” .

 Amcanın yüzüne dik dik iyice  baktım. İnanın amca hatasını anlamıştı. Yer yarılsa da yerin altına girsem diyordu. Çok utanmıştı. Aslında benim bakışım yetmişti. Birşey dememe gerek yoktu ama yine ben dayanamadım:

“Amca ayıp olmuyor mu lalleleri koparman. Bu laleleri tüm insanlar baksınlar, onlardan faydalansınlar diye dikmişler. Sen se onları koparıyorsun?” dediğimde , yaşlı amca renkten renge girdi. Ne yapacağını ne söyleyeceğini bilemedi. Nutku durdu..

Baktım amcada tık yok. Başka bir şey söylemedim yoluma devam ettim.

Herhalde bu amcanın bir daha böyle bir hata yapacağını  düşünemiyorum.

Bu ona belkide hayında ilk ve son ders olmuştur sanırım.

Amcayı üzdüm ama diğer laleleri kurtardığımdan dolayı mutlu idim...

Çünkü “Çiçek dalında güzeldir”....

Kayseri, 19.4.2016

 

 
Haber :
Bu Haber 1873 defa okundu
 
Anahtar Kelimeler :Şükrü Bilgili, kalecikkaya, kırım, alaca, çorum, tatar,

YORUM EKLE
TAVSİYE ET

 Yorumlar ( 0 )

Henüz bir yorum yapılmamış

İlgili Haber
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Kırım haritası
İzlenme : 5760
Alacamızın Mecnunları
İzlenme : 5753
Semer
İzlenme : 3166
Mustafa Abdülemil Kırımoğlu ve Cengiz Dağcı
İzlenme : 2543
Çok Okunanlar
BUGÜN BU HAFTA BU AY

 

 

 

Sosyal ağlarda bizi takip et
Copyright © sukrubilgili.net.tr